Kanser, hücrelerin kontrolsüz ve anormal çoğalmasıyla ortaya çıkan ve her yaşta görülebilen ciddi bir hastalık olarak biliniyor. Tüm vücut kanserlerinin yaklaşık yüzde 9’unu, kanser kaynaklı ölümlerin ise yüzde 4’ünü baş-boyun kanserleri oluşturuyor. Tiroid, geniz, gırtlak, dil ve dudak bölgelerinde sık görülen bu kanser türünde erken teşhis hayati önem taşıyor.
BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Burak Aşık, baş-boyun kanserlerinin çoğu zaman muayene sırasında tespit edilebileceğini ve hastaların anlayabileceği pek çok belirti verdiğini belirtiyor. Baş-boyun kanserlerinde dikkat edilmesi gereken belirtiler arasında şunlar yer alıyor:
· Üç haftadan uzun süren ses kısıklığı
· Dudak ve ağız içinde sürekli tekrarlayan yaralar
· Boyunda nohut büyüklüğünde ele gelen kitle
· Aşırı kilo kaybı
· Yutma güçlüğü
· Yüz felci
Dr. Aşık, bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulması gerektiğini vurguluyor. Erken teşhis ve tedavi ile başarı oranının oldukça yüksek olduğunu ifade ediyor.
SİGARA VE ALKOL BAŞ-BOYUN KANSERLERİNİ TETİKLİYOR
Baş-boyun kanserlerinin en sık görülen türü gırtlak kanseri olup, bu kanser türü baş-boyun kanserlerinin yüzde 50’sini oluşturuyor. Genellikle 50 yaş üstü erkeklerde görülüyor ve sigara ile alkol tüketimi, bu kanser türüne yakalanma riskini 4-5 kat artırıyor. Ayrıca hatalı beslenme, kötü ağız hijyeni ve HPV virüsü de baş-boyun kanserlerini tetikleyen diğer faktörler arasında yer alıyor.
MODERN TANI YÖNTEMLERİ KULLANILIYOR
Baş-boyun kanserlerinde tümör erken evrede ve metastaz yapmadan tespit edildiğinde yaşam kalitesi ve süresi olumlu etkileniyor. Tanı için şüpheli dokudan biyopsi alınırken, çeşitli kan testleri ile hastalığın etkileri araştırılıyor. Ayrıca röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), sintigrafi ve PET gibi yöntemlerle metastaz ve yayılım durumu değerlendiriliyor.
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM TEDAVİ BAŞARISINI ARTIRIYOR
Baş-boyun kanserlerinde tedavi genellikle cerrahi müdahale ile tümörün çıkarılması ve ardından uygulanan radyoterapi seanslarıyla tamamlanıyor. İleri evre kanserlerde ise kemoterapi de tedavi planına ekleniyor. Cerrahi için geç kalınan durumlarda, hastanın yaşam kalitesini artırmak amacıyla radyoterapi ve kemoterapi alternatif olarak uygulanabiliyor.
Tedavi yöntemi, tümörün yerleşim yeri, kanserin evresi, hastanın yaşı ve sosyoekonomik durumuna göre belirleniyor ve bu karar, ilgili hekimlerin yer aldığı onkoloji konseyi tarafından veriliyor.