Gündemimiz ve önceliğimiz afet bölgesinde dayanışma içerisinde hep beraber yaralarımızı sarmaktır. Ülkemizin genelinde olduğu gibi Kütahya halkının da dayanışma ruhu üst seviyededir. Depremin yaşandığı 6 Şubat 2023 tarihinden 6 Mart 2023 tarihine kadar Kütahya Belediyesinin iletişim kanallarını analiz ederek tespit ettiğim bazı noktaları paylaşmak istiyorum.
Araştırma kapsamına aldığım Kütahya Belediyesinin Facebook, Instagram, Twitter ve kurumsal web sayfası www.kutahya.bel.tr ‘den elde ettiğim veriler doğrultusunda öncelikle Kütahya halkı için şunu söylemeyi borç bilirim; A’dan Z’ye tüm Kütahyalılar afet bölgesi için tam destek çalıştı. Kütahya Belediyesi organizasyonuyla acil ihtiyaç sıralamasında öncelik olan teknik destek de sağlandı. Belediye tarafından destek paylaşımı sürekli hatırlatıldı, ihtiyaçları karşılamaya yönelik başarılı koordinasyon sağlandı. Ancak belirtilen tarihler arasında iletişim kanallarından çıkardığım veriler doğrultusunda Kütahya'daki deprem riskine yönelik vatandaşın bina deprem testi konusunda aydınlatıldığına ilişkin bir bilgiyle karşılaşmadım. T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, “6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapıların Tespiti için Yetki Verilen Kurum ve Kuruluşlar” listesinde Kütahya Belediyesi de yer alıyor. O yüzden Belediye yetkililerine kamuyu aydınlatma kapsamında birkaç sorum olacak. AFAD'ın sayfasında paylaşılmış harita doğrultusunda ilçeleriyle birlikte birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde bulunan Kütahya'da; 1) Kütahya Belediyesi genel olarak bina kontrollerine başladı mı veya başlamayı planlıyor mu? 2) Vatandaşlarımızın binalarını kontrol ettirme amacını taşıyan bina deprem testi sistemi veya bina sağlamlık testi sistemi oluşturuldu mu? 3) Zaman faktörü önemli olduğundan dolayı bu sistemin sonuç alma hızı nasıl olacak? 4) Bu sistem ücretli/ücretsiz mi olacak? 5) Bölgedeki deprem riski dolayısıyla bilim insanları ve uzmanlarla koordinasyon çalışması planlanıyor mu?Sorularıma karşılık şöyle bir yorum gelebilir; “Şu an bunun zamanı mı, önceliğimiz depremin yaşandığı bölge değil mi?” Saygıyla hak verdiğim bu soruya da izninizle şöyle cevap vermek istiyorum:
Yazımın başında belirttiğim gibi gündemimiz ve önceliğimiz afet bölgesinde dayanışma içerisinde hep beraber yaralarımızı sarmaktır. Bunu el birliğiyle yapmaya çalışıyoruz. Ama aynı zamanda yeni felaketlere karşı hızlı bir şekilde önlem almamız gerekiyor. Maalesef yaşadığımız bölgede ne zaman deprem olacağını bilmiyoruz. O yüzden ne kadar hızlı davranırsak o kadar faydalı olur.
ü