Köşe Yazıları

BU YIL HAC VE UMRE ZİYARETLERİMİZİ YAPMASAK NE OLUR

Abone Ol
Yaklaşık 13 milyon 500 bin kişiyi etkileyen, bu arada 85 milyon insanımızı derinden yaralayan bölgesel deprem felaketinin ardından bana göre bu yıl içinde gerek umre gerekse hac ziyaretlerimizi ertelemenin zamanıdır diye düşünüyorum. Çünkü mağdur olan geniş bir kitlenin çeşitli sorunları var. Gerek devletimiz, gerekse hayırsever insanlarımız sürekli yardım toplamakla meşgul. Dış ülkelerden çok miktarda çeşitli yardımlar alıyoruz. Ama delik o kadar büyük ki yamamak zaman alacak.

Aklıma bu yıl mukaddes topraklara gidecek binlerce hacı adayı ve umre ziyareti yapacak kardeşlerimiz geldi. Bu organizasyon çok büyük bir meblağı gerektiriyor. 60 binin üzerinde insanımızın hac görevi için ödeyecekleri meblağ ile binlerce depremzedemizin derdine merhem olabiliriz. Binlerce umre ziyareti yapacak olanların ödeyecekleri meblağ ile yine binlerce kardeşimizi soluklandırabiliriz. Ben bu dileğimi bir defalığına dillendiriyorum. Halkımızın, depremzede kardeşlerimizin sorunlarını bir çözelim, isteyen istediği kadar hac ve umre ziyareti yapsın.

Hac; İslam Dininde şer’an zengin sayılan her Müslümanın ömründe bir defa Kurban Bayramı günlerinde belli usullere göre Kâbe’yi ziyaret etmesi şeklindeki farz ibadettir. Ama ülkemizde birkaç kere hac ibadeti için mukaddes topraklara gidenlerimiz var. Umre; Hac mevsimi dışında Kâbe’yi ve Mekke’deki mübarek yerleri ziyaret etmektir.

Şimdi her Müslüman kardeşim şöyle bir düşünsün; on binlerce kardeşimiz çadırlarda, konteynerlerde, barakalarda, misafirhanelerde, yurtlarda, orada burada yaşıyor. Evlerini barklarını kaybettiler. Doğru dürüst yıkanamıyor, tuvalet ihtiyaçlarını gideremiyor, kendilerine sunulanları yemekte, TV izleyemiyor, radyo dinleyemiyor, bir yere gezmeye gidemiyor, yakınlarını kaybetmiş, kaybettiklerine kefen bulamıyor. Askerimizin, STK’ların hazırladığı yemekleri tüketiyor. Eğer bu deprem felaketi bir kentimizde yaşansaydı mesele yoktu, ama 11 kentimiz bundan olumsuz etkilenmiş durumda. Var mısınız? Bu yıl hac görevimizi, umre ziyaretlerimizi erteleyelim. Bu amaçla ayırdığımız paraları depremzede kardeşlerimize sunalım. Bakın şehit ailesi şehidinin, engelli maaşının, çocuklar kumbaralarına attıkları harçlıklarının, işçiler ve memurlar aylıklarının, milletvekilleri maaşlarının, belediye başkanları aylıklarının depremzedeler ulaştırılması için kampanyalara katılıyor. Herkes kendine göre bir hayır yapmanın peşinde. Her şeyi devletten beklememek gerekir. Hepimiz devletiz. Bugün öyle insanlarımız var ki devletimizle yarış edecek güçte. Bize, çalışanımıza, emeklimize veren devletimize biz de verirsek her şey kısa zamanda düzelecektir. Allah iyi yürekli insanlarımızdan sanatçısından sanatkârına, işçisinden memuruna, askerinden zanaatkârına, polisinden jandarmasına, maden işçilerimizden itfaiye çalışanlarına, doktorlarımızdan hemşirelerimize ve sağlık çalışanlarına kadar her yardım elini uzatanlardan kuruluşlarımızdan razı olsun. Zaman yardıma koşma zamanıdır. Ama bütün bu sıkıntının arasında kalkacaksınız hac ve umre için yollara düşeceksiniz. İçiniz elveriyor mu? Hacı adaylarımızın ve umre ziyareti düşünenlerin ellerindeki paraları depremzedelere verdiğini bir düşünebiliyor musunuz? Bundan Allah da peygamber de razı olacaktır. Yeğenim Yalova’dan arkadaşlarıyla deprem bölgelerini ziyaret etmiş, yanlarında yardım malzemesi götürmüşler. Bana en büyük sıkıntısının üç günde tuvalet ihtiyacını giderememesi olduğunu söylemişti. Yıkanamadıklarından söz etmişti. Zalim soğuğun altında çaresiz kalanlardan bahsetmişti. Gülmeyi unuttuklarını ifade etmişti. Evet, insanımız, iddia ediyorum; Türk Milleti bu yaşanan felaket sonrasında rahatsızdır. Bu travmayı yıllar içinde atlatamayacağımız ortadadır. Öyleyse bazı konularda karar verme zamanıdır. Hac ve Umre ziyaretlerinin ertelenmesi asla bir sorun değildir. Bu özveriyi gösterdiğimiz takdirde devletimize de hizmetlerinde yardımcı olacağımızı düşünmeliyiz. Kimse söylediklerimi başka taraflara çekmesin. Komşum aç yatarken ben yemek yiyemem. Komşum uyuyamazken ben uyuyamam. Komşum sıkıntıdaysa ben bunu görmezden gelemem. Gün kenetlenme günüdür. Bu benim kişisel görüşümdür. Yine de bütün bu olumsuzluklara karşın mukaddes topraklara gitmeyi düşünenler varsa gitsinler. Vicdanları elveriyorsa olanları görmezden gelsinler. Hepimiz birimiz, birimiz hepimizindir. “Rabbena hep bana” diye dua edenler bencil insanlardır. Zaman, kendimizi düşünme zamanı değildir. Bu aziz millet, Müslüman Türk halkı zekâtını verse bu mağduriyeti önleyebilir. Fitrelerimizin depremzedelere verilmesi hakkında Diyanet’in önerisine katılıyorum. Akıl var, mantık var. Doğruya doğru, eğriye eğri.

Kütahya aldığım duyumlara göre yaşanan deprem felaketine yakışır yardımlar yapmıştır. Yapmayı da sürüyor. Sayın valimizin şahsında tüm bağışta bulunan kurum ve kuruluşlarımızı, STK’larını, firmalarımızı, esnafımızı, sanatkarımızı, çalışanımızı, emeklimizi, tüm Kütahyalı hemşerilerimi yürekten selamlıyorum.