Ana Manşet

Kütahya’da 4 bin 400 yıllık silindir mühür bulundu

Kütahya'da, 35 yıl önce başlayan höyük kurtarma kazısında yeni bir buluntuya daha ulaşıldı. 4 bin 400 yıl öncesine ait yeşim taşından yapılan silindir mühür gün yüzüne çıkarıldı.

Abone Ol

Kütahya'da, 35 yıl önce başlayan höyük kurtarma kazısında yeni bir buluntuya daha ulaşıldı. 4 bin 400 yıl öncesine ait yeşim taşından yapılan silindir mühür gün yüzüne çıkarıldı. 

Kentte faaliyet gösteren termik santral bölgesindeki höyükte devam eden kurtarma kazısında yeni bir tarihi eser daha bulundu. 
Kütahya Müzesi Müdürlüğü tarafından Çelikler Holding sponsorluğundaki kazıya Dr. Arkeolog Sevgi Gürdal başkanlık yapıyor. 


Erken Tunç Çağı başta olmak üzere seramik üretimine dair buluntuların çıkarıldığı höyük milattan önce 3000-2000 yıllarını kapsıyor. 
Kurtarma kazısını 25 uzman personel ve 50 işçi olmak üzere toplam 75 kişilik bir ekip yürütüyor. 

“2024’ÜN EN ÖNEMLİ BULUNTULARINDAN BİRİSİ”

Höyükte Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı tabakalarında çalışma yürüttüklerini belirten kazı başkanı Dr. Arkeolog Sevgi Gürdal, 2024 kazı sezonu için en önemli buluntulardan birisini ortaya çıkardıklarını söyledi. 


Bu çerçevede Erken Tunç Çağı II dönemine tarihlenen tabakada rastladıkları 4 bin 400 yıllık silindir mühür olduğunu aktaran Gürdal, “Silindir mühürler Mezopotamya'da ilk olarak 4'üncü binin ortalarında çıkıyor. Daha sonra ticari yollarla hem Anadolu'ya hem de dünyanın farklı bölgelerine yayılıyor.” dedi.

“EN ESKİ MÜHÜR OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR"

Aynı döneme ait Batı Anadolu'da şimdiye kadar sadece iki eser bulunduğunu hatırlatan Gürdal, geçen yaz Çanakkale'deki Troya Antik Kenti'nde biri pişmiş topraktan, diğeri mavi feldispat taşından yapılmış iki silindir mühür bulunduğunu kaydetti.


Seyitömer'de buldukları silindir mührün, Troya'dakilerden yaklaşık 600 yıl önce yapıldığını vurgulayan Gürdal, “Seyitömer Höyük kazılarında daha önce Erken Tunç Çağı III ve Orta Tunç Çağı'na ait silindir mühürler bulundu ancak bu örnek, İç Batı Anadolu'daki en eski silindir mühür olma özelliği taşımaktadır.” ifadelerini kullandı. 
Gürdal, silindir gövdeli, yatay dairesel ip delikli mührün baskı yüzeyinin her iki uçta dairesel çizgiyle sınırlandırıldığını ve iki çizgi arasında kafes motifi biçiminde bezeme bulunduğunu bildirdi.
“BAZI MEDENİYETLERDE KUTSAL KABUL EDİLİYOR”

Mührün, bölgede uluslararası ticaretin olduğunu ve kültürel etkileşimi gösterdiğini anlatan Gürdal, mührün ham maddesiyle ilgili araştırmalarda yeşim taşından yapıldığını belirlediklerini dile getirdi. 


Yeşim taşının, Türkiye'de nadir bulunan bir taş olduğunu bildiren Gürdal, şöyle devam etti:
“Bazı medeniyetlerde kutsal kabul edilen bir taş. Buraya en yakın ise Bursa ile Kütahya arasındaki Harmancık bölgesinde var ancak bu coğrafyada yeşim taşı mor renkli, bulduğumuz mühür ise yeşil renkli.

Uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde nadir de olsa yeşim taşının yeşil örneklerinin Harmancık bölgesinde olduğunu söylediler. Uluslararası farklı kültürlerden etkilenerek yapıldığını, bölgedeki bir taş çeşidiyle üretildiğini göstermesi bakımından son derece önemli bir buluntu."
Gürdal, silindir mührü bir mimari yapıyı kaldırırken duvarın içinden bulduklarını sözlerine ekledi.