Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kıvanç Güngör, glokomun (göz tansiyonu) sinsice ilerleyerek kalıcı körlüğe yol açabileceğini belirtti. Antalya’da derneklerinin 59. Ulusal Kongresi için bulunan Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, göz içi sıvısındaki problemler nedeniyle gözün doku basıncının arttığını ve bunun göz tansiyonu olarak değerlendirildiğini söyledi.
Prof. Dr. Güngör, göz tansiyonu ile kan basıncının farklı olduğunu vurgulayarak, "Göz içi basıncı, 10 ila 21 milimetre civa arası normal değerlerdedir. Bu nedenle rutin kontrollerle erken teşhis almak büyük önem taşıyor." dedi.
YAŞ GRUPLARINA GÖRE RİSK DURUMU
Göz tansiyonunun çok sinsi bir hastalık olduğunu ifade eden Güngör, dünyada 40 yaş üstü nüfusta glokom sıklığının yüzde 2, Türkiye’de ise yüzde 3-3,5 civarında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Güngör, 60 yaş üstü bireylerin kesin risk grubunda olduğunu ve 40 yaşın üzerindekilerin düzenli göz muayenesi yaptırmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 70 milyon kişinin glokomdan etkilendiğini kaydeden Güngör, “Bunların 6,5-7 milyonu körlükle sonuçlanıyor. Tüm körlükler arasında glokom, yaklaşık yüzde 15 oranında etkili. Bu nedenle rutin göz kontrolleri çok kritik.” dedi.
BEBEKLERDE GLOKOM RİSKİ
Güngör, glokomun sadece yetişkinleri değil bebekleri de etkileyebileceğini belirtti. Bebeklerde glokom genellikle çift taraflı olurken, yüzde 25’inin tek taraflı olabildiğini söyledi. Erken teşhis edilmediğinde bebeklerde körlüğe kadar ilerleyebilen glokomun tedavisinde cerrahi yöntemlerin kullanıldığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Güngör, gözlerde çapaklanma, kızarıklık, sulanma, göz boyutlarında değişiklik veya ödem görüldüğünde ailelerin ve hekimlerin dikkatle takip etmesi gerektiğini belirterek, Sağlık Bakanlığı’nın ilk 3 ve 6 ay taramalarının bu konuda önemli olduğunu ifade etti.
ERKEN MÜDAHALE VE TEDAVİ OLANAKLARI
Dünyada tıp alanındaki gelişmeler sayesinde glokomun erken teşhisle tedavi edilebildiğini vurgulayan Güngör, rutin göz muayenelerinin göz sağlığını korumada hayati rol oynadığını söyledi. Erken teşhis sayesinde kalıcı körlük riski minimize edilirken, göz içi basıncındaki yükselmeler ve sinir hasarları önlenebiliyor.