AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğu yeni torba yasa teklifi, ekonomik düzenlemeleri içeriyor ve bu düzenlemeler arasında dikkat çeken bir madde, döviz hesapları ve hisse senedi kazançlarına yönelik vergi oranlarını değiştirmeyi içeriyor. İşte teklife dair detaylar:
Vergi Oranlarında Artış
Teklife göre, bankada döviz hesabı bulunan, Hazine'nin dövizli kağıtlarından gelir elde eden ve hisse senedinden kazanç sağlayan bireylerden alınan vergi oranları, yüzde 40'a kadar çıkarılabilecek. Bu durum, Cumhurbaşkanı'na vergi oranlarını belirleme yetkisi verilmesi anlamına geliyor.
Faiz ve Kar Paylarına Yüzde 40 Vergi
Torba teklifin 12. maddesi kapsamında, yabancı para cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen gelirler ile bankalardaki döviz cinsinden hesaplardan elde edilen faiz ve kâr payları üzerinden yüzde 40'a kadar vergi alınabilmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilmesi öngörülüyor.
Ekonomi yönetimi, tasarrufçuların döviz talebini kısarak ekonomik dengeleri sağlamayı amaçlıyor. Bu çerçevede, bankalara zorunlu karşılıkları artırma ve dövizden elde edilen gelirlere yönelik vergi artışı gibi adımlar atılıyor.
Şu anda vergi artırma yetkisi yüzde 30 ile sınırlı ve vergi yükü yüzde 25'e kadar çıkabiliyor. Yeni teklif, bu oranı yüzde 40'a kadar çıkarma yetkisi tanıyarak ekonomik politikalara esneklik sağlamayı hedefliyor.
Döviz Yerine TL Daha Avantajlı Hale Gelebilir
Eğer Cumhurbaşkanı tarafından verilen vergi artırma yetkisi tam anlamıyla kullanılırsa, Hazine'nin döviz yerine Türk Lirası borçlanma senetlerini tercih etmesi ve bireylerin de döviz yerine Türk Lirası hesapları açması daha avantajlı hale gelebilir.
Hisse Senedi Kazançlarına Yönelik Vergi Artışı
Teklife göre, hisse senedi alım satımından elde edilen kazançlara uygulanan vergi oranlarının yüzde 15'e kadar artırma yetkisi, yüzde 40'a kadar çıkarılabilir. Bu yetki, hisse senedinin ihraç tarihine, ihraç edenlere, hesabın açılış tarihine ve türüne göre farklı oranlarda kullanılabilecek.
Vergi yetkisi, şu an için artış yönünde kullanılmakta olup vergi yüklerinde bir indirime işaret etmemektedir.
Bu durum, döviz ve hisse senedi sahiplerini etkileyebilir ve ekonomik stratejilere uyum sağlamalarını gerektirebilir.