Antalya'da yaşayan iki çocuk annesi Nihal Fural, yaklaşık üç yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girerek yaşamını sürdürüyordu. Kurban Bayramı’nın ilk günü nakledilen böbrekle, adeta ikinci bir hayata başladı.
40 yaşındaki Fural’a, hipertansiyon şikayetiyle başvurduğu sağlık merkezinde kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Uygulanan tedaviye rağmen böbrek fonksiyonlarının yetersiz hale gelmesiyle, haftada üç gün dörder saat süren diyaliz seansları başladı. Uzmanlar, ilerleyen dönemlerde nakil olmasının gerekli olduğunu ifade etti.
BAYRAM SABAHI GELEN UMUT
Kurban Bayramı arifesinde telefonla aranan Fural’a, uygun bir böbrek bulunduğu bildirildi. Gece saatlerinde hastaneye çağrılan hasta, sabah saatlerinde gerçekleşen operasyonla sağlığına kavuştu. Bağışlanan böbrek, organ nakli ekibi tarafından başarılı bir operasyonla Fural’a nakledildi.
Hayatını değiştiren bu gelişmeyi anlatan Fural, yaşadığı süreci şu sözlerle özetledi:
“Yıllardır hep bir umutla bekledim. Diyaliz hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok zorluydu. Ama bir gün bu günün geleceğini biliyordum. Arife gecesi telefon geldiğinde inanamamıştım. Bayram sabahı operasyon tamamlandı. Bu, benim ve ailem için gerçek anlamda bir bayram oldu.”
Organ bağışı yapan kişiye minnettar olduğunu belirten Fural, böbrek nakli sayesinde artık özgürce yaşayabileceğini ve çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebileceğini söyledi.
"HER ORGAN BİR HAYAT KURTARIR"
Operasyonu gerçekleştiren ekipten bir cerrah, organ nakli sürecinin hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri açısından önemli bir sorumluluk olduğunu belirtti. “Bayram günü ameliyata girmek bizim için olağan bir durum. Asıl önemli olan, o gün birine yeni bir hayat şansı vermekti. Bu nakil, hasta için sadece bir ameliyat değil, yepyeni bir yaşam anlamına geliyordu,” dedi.
Nakil sonrası süreç hakkında bilgi veren sağlık ekibi, böbreğin sorunsuz çalıştığını ve hastanın kısa sürede taburcu edildiğini bildirdi. Yapılan açıklamada, Türkiye genelinde 100 bine yakın hastanın organ bağışı beklediğine dikkat çekildi ve daha fazla kişinin bu konuda duyarlı olması gerektiği vurgulandı.