Sonbahar aylarıyla birlikte havaların değişkenleşmesi, polenler ve küf sporlarının artması nedeniyle alerjik reaksiyonlar yaygınlaşıyor. Solunum yollarını etkileyen bu durum, geniz akıntısı, hapşırma, nefes darlığı ve öksürük gibi şikayetlere yol açarak yaşam kalitesini düşürebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arif Keleşoğlu, sonbahar alerjileriyle mücadelede alınabilecek önlemler ve tedavi seçeneklerini açıkladı.
SONBAHAR ALERJİSİNİN NEDENLERİ VE RİSK GRUPLARI
Sonbahar alerjileri, bağışıklık sisteminin çevresel alerjenlere aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkar. En yaygın tetikleyiciler arasında polenler, küf sporları ve ev tozu akarları bulunuyor. Dökülen yapraklar küf oluşumunu artırırken, soğuyan hava kapalı alanlarda alerjen maruziyetini yükseltiyor. Çocuklar, yaşlılar, genetik yatkınlığı olanlar ve astım hastaları daha fazla risk altında. Ayrıca şehirlerde yaşayanlar, nemli bölgelerde oturanlar ve mesleki risk altında olan kişiler de alerji şikayetlerini daha şiddetli yaşayabiliyor.
ALERJİNİN SÜRESİ VE BELİRTİLERİNİN SEYRİ
Sonbahar alerjileri Eylül ve Ekim aylarında zirve yapıyor, Kasım ve Aralık aylarında ise azalıyor. Polen ve küf sporlarının yoğunluğu azaldıkça belirtiler hafiflese de, tedavi edilmediğinde şikayetler haftalarca devam edebiliyor. Antihistaminikler ve kortikosteroidler ile kontrol sağlanabiliyor; ancak kronik vakalarda hafif belirtiler bahara kadar sürebiliyor.
SONBAHAR ALERJİSİ ŞİKAYETLERİNİ AZALTMAK İÇİN ÖNERİLER
Ev tozu akarı ve küf gibi alerjenler yıl boyunca aktif kalabildiği için bazı kişiler kış aylarında da şikayet yaşayabiliyor. Polenlerin azaldığı kış mevsiminde soğuk hava da solunum yollarını etkileyerek semptomları sürdürebiliyor. Bu nedenle, nem kontrolü yapmak, yatak örtülerini düzenli yıkamak, kalabalık ortamlardan kaçınmak ve grip aşısı yaptırmak önemli önlemler arasında yer alıyor. Alerjenlerden korunmak için polen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde dışarı çıkmamak, pencereleri kapalı tutmak ve klima filtrelerini düzenli değiştirmek gerekiyor. Ev temizliği ve hijyen kurallarına dikkat etmek, alerji belirtilerini yüzde 70-80 oranında azaltabiliyor.
TIBBİ TEDAVİ VE DOĞAL DESTEKLERİN ROLÜ
Alerjik belirtilerin hafifletilmesinde antihistaminikler, burun spreyleri ve immünoterapi etkili oluyor. Astım riski taşıyan kişilerin doktor kontrolünde inhaler kullanmaları öneriliyor. Ayrıca, doktor onayı ile bitkisel çaylar gibi doğal destekler de semptomların hafiflemesine katkıda bulunabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN BESLENME VE YAŞAM TARZI
Dengeli beslenme, C vitamini zengini meyveler, omega-3 yağ asitleri, düzenli egzersiz ve yeterli uyku bağışıklık sistemini güçlendirerek alerjiyle mücadelede destek sağlıyor. Probiyotikler ve D vitamini takviyeleri de alerji belirtilerinin azaltılmasında olumlu sonuçlar verebiliyor. Ancak, bağışıklık güçlendirme yöntemleri alerjiyi tamamen ortadan kaldırmıyor; asıl tedavi alerjene yönelik önlemlerle mümkün oluyor.