Çağımızda pek çok kişi günün büyük bir kısmını bilgisayar ve televizyon karşısında ya da cep telefonu, tablet kullanırken hareketsiz ve yanlış bir duruşla geçiriyor. Fark edilmeyen bu kötü alışkanlıklar önce boyun ağrısına sebep olurken, zamanla yaşam kalitesinde de ciddi düşüşlere yol açabiliyor.
Eğer siz de gün sonunda boyun, omuz ya da sırt ağrısı hissediyorsanız, ofis boynu sendromu ile karşı karşıya olabilirsiniz.
Memorial Ataşehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Duygu Kurtuluş, ofis boynu sendromunun nedenleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Kas, Bağ, Eklem ve Sinir Yapıları Etkileniyor
Gelişen teknoloji ve dijitalleşen iş yaşamı hayatı kolaylaştırırken, yeni sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bunlardan biri de giderek daha fazla kişiyi etkileyen ve çoğu zaman fark edilmeden ilerleyen ofis boynu sendromudur.
Tıbbi adıyla postüral servikal sendrom ya da mekanik boyun ağrısı olarak bilinen bu durum; boyun ve üst sırt bölgesinde kas, bağ, eklem ve sinir yapılarını ilgilendiren bir ağrı tablosudur.
Uzun Süreli Sabit Oturuş Ofis Boynunu Tetikliyor
Uzun süreli sabit oturuş, başın öne eğik olması, omuzların düşmesi, ergonomik olmayan masa ve sandalye kullanımı, hareketsizlik, bilgisayar ekranının göz hizasında olmaması, stres ve zihinsel gerginlik ofis boynu sendromunu ortaya çıkaran başlıca nedenlerdir.
Boyun çevresindeki kaslar bu faktörler altında sürekli gerilerek zayıflar ve ağrıya yol açar. Bu sendrom yalnızca fiziksel bir rahatsızlık değil; yaşam kalitesini düşüren, çalışma verimini azaltan ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur.
Online Toplantılar Boyun Fizyolojisini Olumsuz Etkiliyor
Ofis boynu sendromu özellikle uzun saatler masa başında çalışan bireylerde görülmektedir.
Bilgisayar ekranına uzun süre odaklanmak, ergonomik olmayan oturma düzeniyle birleştiğinde bu tablo kaçınılmaz hale gelir.
Online eğitim alan öğrenciler, evden çalışan profesyoneller ve uzun süre telefon, tablet kullanan bireyler de risk grubundadır. Günümüzde artan online toplantılar, bu sorunu daha da tetiklemektedir.
Kısacası ofis boynu sendromu artık yalnızca ofis çalışanlarının değil, teknolojiyle iç içe yaşayan herkesin problemi haline gelmiştir.
Her Şey “Bugün Biraz Boynum Ağrıyor” Cümlesiyle Başlıyor
Ofis boynu sendromu genellikle hafif ağrılarla kendini gösterir. Başta yalnızca “bugün biraz boynum ağrıyor” diyebilir ve geçici olduğunu düşünebilirsiniz.
Ancak zamanla bu ağrı, boyunda tutukluk, omuzlarda gerginlik, hatta ense kökenli baş ağrıları şeklinde ilerleyebilir.
Bazı günler boynu çevirmek zorlaşabilir, ağrı kola yayılabilir. Boyun hareketlerinde kısıtlılık, kol veya elde uyuşma–karıncalanma görülebilir.
Duruş bozuklukları yerleşebilir, sabah hafif başlayan gerginlik akşama doğru artar, omuzlar düşer, sırt kamburlaşır.
Bu fiziksel değişim zamanla aynada bile fark edilir hale gelir.
Ağrı ve kas gerginliği yalnızca bedeni değil, ruhsal dengeyi ve iş verimini de etkiler. Kişi daha çabuk yorulur, odaklanmakta zorlanır.
Kısacası ofis boynu sadece boynunuzu değil, tüm gününüzü etkileyebilir.
Ofis Boynu Sendromunda “Zamanla Geçer” Demeyin
Ofis boynu sendromunda “zamanla geçer” diyerek beklemek yanlıştır.
Erken dönemde fark edilip önlem alınmazsa, durum kronikleşebilir.
Kas sertlikleri kalıcı hale gelebilir, sinir sıkışmaları gelişebilir, ağrı kollara ve sırt bölgesine yayılabilir.
Uzun vadede duruş bozuklukları, hatta solunum ve dolaşım sistemi sorunları bile görülebilir.
Uyku kalitesi düşer, sabahları yorgun uyanılır.
Ağrı ile yaşamaya alışmak zamanla depresyon, stres artışı ve tükenmişlik hissine neden olabilir.
Küçük başlayan bir ağrı, ihmal edilirse büyük bir sağlık problemine dönüşebilir.
5 Adımda Ofis Boynu Sendromunu Önleyebilirsin
Bedenin gönderdiği sinyalleri ciddiye almak, sağlıklı yaşam için atılan en doğru adımlardan biridir.
Sadece birkaç alışkanlığı değiştirerek hem ağrılardan kurtulabilir hem de enerjinizi geri kazanabilirsiniz.
1. Ergonomik Çalışma Alanı Oluşturun
Bilgisayar ekranı göz hizasında olmalı. Sandalyeniz belinizi desteklemeli, ayaklarınız yere tam basmalıdır.
Klavyeye ulaşırken dirsekler 90 derece bükülü olmalıdır.
2. Dik Duruşu Alışkanlık Haline Getirin
Başınız kulak hizasında, omuzlarla aynı hizada olmalıdır.
Omuzlar öne düşmemeli, sırt kamburlaşmamalıdır.
3. Kısa Molalar Verin
Saatlerce aynı pozisyonda kalmayın.
Her 30–60 dakikada bir esneme hareketleri yapın, birkaç adım atın.
Kısa molalar kasların zayıflamasını önler.
4. Egzersizi Yaşamınıza Dahil Edin
Haftada 2–3 kez yapılan düzenli egzersizler kasları güçlendirir.
Yüzme, yoga ve pilates boyun sağlığı için oldukça faydalıdır.
5. Uzman Desteği Alın
Ağrılar geçmiyorsa veya kola yayılıyorsa mutlaka bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanına başvurun.
Kişiye özel egzersiz programları ve tedavi yöntemleri ile şikayetler azaltılabilir.