ABD'de bilim dünyası, kemoterapiye alternatif olabilecek umut verici bir kanser tedavisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Rice Üniversitesi'nde görev yapan araştırmacılar, "moleküler kırıcılar" olarak adlandırdıkları MHJ (molecular jackhammers) teknolojisi ile tümörleri hedef almayı amaçlıyor. Bu yöntem, kanser tedavisinde çığır açabilecek nitelikte bir gelişmeyi beraberinde getiriyor.
MHJ Teknolojisi Nasıl Çalışıyor?
MHJ yönteminde, tıbbi görüntüleme işlemlerinde kullanılan siyanin boyası vücuda enjekte ediliyor. Bu özel boya, kanser hücrelerine bağlandıktan sonra zarar vermeden derinlere nüfuz edebilen kızılötesi ışık tarafından aktive ediliyor. Oluşan sinyaller, kanserli hücrede titreşimlere sebep olarak hücre zarının yırtılmasını sağlıyor ve bu sayede kanseri ortadan kaldırıyor.
Fareler Üzerindeki Başarı ve İnsan Deneyleri
Rice Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, MHJ teknolojisini fareler üzerinde başarılı bir şekilde denediklerini belirtiyor. Özellikle agresif bir deri kanseri olan melanomlu farelerde yapılan deneylerde, hayvanların yarısında kanser hücrelerinin tamamen yok edildiği gözlendi. Ancak, araştırmacılar, teknolojinin henüz farelerle sınırlı kaldığını ve insanlar üzerindeki deneylerin zaman alabileceğini vurguluyor.
MHJ Teknolojisinin Avantajları
Araştırmanın başyazarı Ciceron Ayala Orozco, MHJ teknolojisinin, geleneksel kanser tedavisi olan kemoterapiye göre çok daha az yan etkiye yol açabileceğini belirtiyor. Bu gelişme, kanser tedavisi sürecinde yaşanan yan etkilerin minimize edilmesi anlamına gelebilir.
Gelecekteki Hedef: Kanserli Hücre Kalıntılarının Tespiti
James Tour, Rice Üniversitesi'nden bir diğer araştırmacı, MHJ teknolojisinin ilerleyen dönemde vücuttaki kanserli hücre kalıntılarını tespit etmek için kullanılabileceği üzerinde çalışmaları sürdürdüklerini belirtiyor. Bu, kanserin erken teşhisinde yeni bir yaklaşım sunabilir.
Sonuç olarak, MHJ teknolojisi, kanserle mücadelede umut vaat eden bir adım olarak ön plana çıkıyor ve gelecekte kanser tedavisi alanında önemli bir rol oynayabilir.