Sağlık

İnsan gözü saniyede kaç kare görüyor

İnsan gözü ve beyin sistemi saniyede kaç kareyi algılayabilir? Yapılan bilimsel araştırmalar, bu sınırın düşündüğümüzden çok daha esnek olduğunu ortaya koyuyor.

Abone Ol

Gözümüz gerçekten kaç kare görebiliyor?

Teknoloji dünyasında sıklıkla karşılaştığımız “fps” yani saniyedeki kare sayısı, video oyunları ve ekran teknolojilerinin ötesinde, aslında insan gözünün algı kapasitesiyle doğrudan ilişkili. Peki, insan gözü gerçekten saniyede kaç kareyi ayırt edebiliyor?

Bilim insanları bu soruya kesin bir yanıt vermenin zor olduğunu belirtse de yapılan araştırmalar, gözün saniyede ortalama 30 ila 60 kareyi net olarak ayırt edebildiğini gösteriyor. Ancak bu sayı, hareketin türüne ve ortam koşullarına göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin, bir uçak pilotunun ya da profesyonel bir oyuncunun refleksleri, sıradan bireylere göre daha hızlı çalışıyor. Bu da beynin daha yüksek fps algılayabilmesine olanak tanıyabiliyor.

Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve Rochester Üniversitesi tarafından yapılan deneylerde, insan beyninin bazı görsel değişimleri 13 milisaniye gibi kısa bir sürede fark edebildiği görüldü. Bu da teorik olarak saniyede 75 kareye kadar olan değişimleri algılayabileceğimiz anlamına geliyor.

Ancak bu, her zaman fark ettiğimiz anlamına gelmiyor. İnsan gözü, sabit bir görüntüde 24 fps’in üzerinde kareleri çoğunlukla “akıcı” olarak algıladığı için, sinema filmleri genellikle 24 fps ile çekilir. Bu eşik, hareketin doğal görünmesi için yeterli kabul edilir.

Beyin, saniyede 75 kareye kadar fark edebiliyor

Ayrıca yüksek yenileme hızına sahip ekranlar (120 Hz ve üzeri) bazı kişiler için daha konforlu bir izleme deneyimi sunarken, çoğu kişi için 60 Hz hâlâ yeterli kabul ediliyor. Bu da bireysel farkların gözle algılanan fps düzeyinde önemli rol oynadığını gösteriyor.

Sonuç olarak, gözümüz “kaç fps görüyor” sorusunun kesin bir yanıtı olmasa da, mevcut bilimsel veriler insan beyninin hızlı değişimleri tahminimizden daha yüksek seviyelerde işleyebildiğini ortaya koyuyor. Bu durum, ekran teknolojileri, yapay zeka ile görüntü işleme ve insan-makine etkileşimi gibi alanlarda yeni gelişmelere zemin hazırlıyor.