Küresel piyasalarda son günlerde dalgalı bir seyir hâkim. Bunun en önemli nedeni ise ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell hakkında yaptığı sert açıklamalar. Trump’ın Powell’a faiz indirmesi konusunda uzun süredir baskı yaptığı bilinirken, son açıklamalarında Powell’a “çok geç” lakabını takması ve görevden almayı hâlâ masada tuttuğunu söylemesi piyasaların güvenini sarstı.
Her ne kadar Trump, Powell’ı şu an için görevden almayı düşünmediğini belirtse de, bazı Cumhuriyetçilerle bu konuyu görüştüğünü açıklaması, Fed’in bağımsızlığına dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Analistlere göre, böyle bir adım, kısa vadede faiz indirimi beklentisini güçlendirse de, Fed’in enflasyonu kontrol etme kapasitesine zarar verebilir.
ABD’de enflasyon zayıf, sanayi üretimi güçlü
Makroekonomik veriler ise Fed’in faiz kararlarını etkileyebilecek yeni sinyaller verdi. Haziran ayında Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) aylık bazda değişmedi, yıllık bazda ise yüzde 2,3 artarak beklentilerin altında kaldı. Bu durum, enflasyonist baskıların zayıf kalabileceği yönünde yorumlandı.
Öte yandan sanayi üretimi haziranda yüzde 0,3 arttı. Kapasite kullanım oranı da yüzde 77,6’ya yükseldi. Bu göstergeler, ABD ekonomisinin üretim gücünü koruduğuna işaret ederken, diğer yandan Fed’in temkinli davranabileceği beklentisini güçlendirdi.
Bej Kitap: Belirsizlik iş dünyasında temkinlilik yaratıyor
Fed’in yayımladığı “Bej Kitap” raporu da piyasalar için önemli bir referans niteliğinde. Raporda, mayıs sonundan temmuz başına kadar ekonomik faaliyetin sınırlı bir artış gösterdiği belirtilirken, işletmelerin artan belirsizlik nedeniyle temkinli davrandığı ifade edildi.
Ayrıca maliyet baskılarının yaz aylarında yüksek kalması bekleniyor. Bu da sonbaharda tüketici fiyatlarının daha hızlı artabileceği anlamına geliyor. Enflasyonun yeniden tırmanışa geçme ihtimali, Fed’in kararlarını doğrudan etkileyebilir.
Banka bilançoları karışık sinyaller veriyor
ABD’nin büyük bankaları ikinci çeyrek bilançolarını açıklamaya devam ediyor. Bank of America’nın net karı yüzde 3, Morgan Stanley’nin yüzde 15 ve Goldman Sachs’ın yüzde 22 arttı. Ancak hisse senetlerinde bu büyüme aynı şekilde yansımadı.
Bank of America’nın hisseleri yüzde 0,3, Morgan Stanley’nin hisseleri ise yüzde 1,3 düştü. Goldman Sachs hisseleri ise yüzde 1 yükseldi. Teknoloji ve sağlık sektöründen Johnson & Johnson gibi bazı şirketlerin ise hisseleri güçlü performans sergiledi.
Avrupa ve Asya’da belirsizlik hakim
Avrupa borsalarında dün negatif seyir öne çıktı. İngiltere’de yıllık enflasyon yüzde 3,6 ile beklentilerin üzerine çıktı. Almanya Merkez Bankası ise ülke ekonomisinin, ABD’nin gümrük tarifesi politikalarının da etkisiyle yavaşladığını duyurdu. Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere’de endeksler günü düşüşle tamamladı.
Asya tarafında ise pozitif ama sınırlı bir yükseliş gözlendi. Japonya’da ihracat düşüşünü sürdürürken, Kanada merkezli bir şirketin satın alma teklifinden vazgeçmesi, Japon perakende devi Seven & i’nin hisselerinde sert düşüşe neden oldu.
Türkiye'de gözler yeni verilerde
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi günü yüzde 1,02 kayıpla 10.121 puandan tamamladı. VİOP’ta BIST 30 endeksine dayalı vadeli kontrat ise akşam seansında yüzde 0,3 yükseldi.
Dolar/TL kuru 40,26 seviyelerinde yatay seyrediyor. Bugün yurt içinde konut fiyat endeksi, konut satışları ve kısa vadeli dış borç verileri takip edilecek.
Yurt dışında ise Euro Bölgesi TÜFE verisi ile ABD perakende satışları ve işsizlik başvuruları öne çıkıyor. Analistler, teknik olarak BIST 100 endeksinde 10.000 ve 9.900 seviyelerini destek, 10.200 ve 10.300 puanı ise direnç olarak izliyor.