Sağlık

Erkek kaynaklı infertilite: Uzmanlar açıkladı

Toplumsal olarak çocuk sahibi olmanın evlilikle özdeşleştirildiği erkek kaynaklı infertilite, gebelik elde edememesi önemli bir sağlık sorunu öne çıkıyor.

Abone Ol

Toplumsal olarak çocuk sahibi olmanın evlilikle özdeşleştirildiği Türkiye gibi ülkelerde, çiftlerin uzun süre gebelik elde edememesi önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de her 6 çiftten biri düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik elde edemiyor. Bu durum infertilite (kısırlık) olarak tanımlanırken, vakaların yaklaşık %50’si erkek faktörüne bağlı gelişiyor. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji ve Androloji Bölümü’nden Prof. Dr. Tümay İpekçi, erkek infertilitesinin nedenleri ve güncel tedavi yaklaşımları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Üreme fonksiyonları, erkeklerde sperm üretimi ve olgunlaşması gibi karmaşık fizyolojik süreçlere dayanıyor. Bu süreç testislerde başlarken, nöroendokrin sistem aracılığıyla beyin ve testisler arasında koordineli bir şekilde ilerliyor. Tüm bu biyolojik mekanizmaların işlevinde meydana gelen aksaklıklar, erkeklerde infertiliteye yol açabiliyor. Literatürde infertilite, bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi olarak tanımlanıyor. Tıbbi veriler, infertilite olgularının yaklaşık yarısının erkek kaynaklı nedenlerden kaynaklandığını gösteriyor.

YAŞAM TARZI FAKTÖRLERİ ERKEK DOĞITGANLIĞINI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ETKİLİYOR

Erkeklerde doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörlerin başında obezite, sigara, alkol kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam biçimi geliyor. Bunun yanı sıra çevresel toksinlere maruz kalma, aşırı sıcak ortamda çalışmak gibi mesleki etkenler de testis fonksiyonlarını olumsuz etkileyebiliyor. Erkek infertilitesinde görülen başlıca medikal nedenler ise şu şekilde sıralanıyor:

  • Testis dışı hormonal veya sistemik bozukluklar (pre-testiküler nedenler)

  • Testis içi doğrudan hastalıklar (primer testiküler bozukluklar)

  • Spermin taşınma yollarında oluşan problemler (post-testiküler nedenler)

  • Sebebi açıklanamayan vakalar (idiopatik infertilite)

Bu etkenlerin değerlendirilmesi, doğru bir tanı ve etkili bir tedavi planı için kritik önem taşıyor.

TANI SÜRECİ KLİNİK DEĞERLENDİRME İLE BAŞLIYOR

İnfertilite tanısında ilk basamak, hastanın ayrıntılı üreme öyküsünün alınması ve fiziksel muayenesidir. Testis boyutları ve kıvamı gibi parametrelerin değerlendirilmesinin ardından semen analizi yapılır. Bu analiz, sperm sayısı, hareketliliği ve morfolojisi hakkında temel bilgiler sunar. Gerekli durumlarda ileri tetkiklere geçilerek sperm DNA hasarı analizi, genetik testler, antisperm antikor tayini, hormon düzeyleri, radyolojik görüntüleme ve fonksiyon testleri yapılabilir.

Hormonal dengesizlikler, özellikle hipofiz bezi hastalıkları, tiroid problemleri, prolaktin yüksekliği ve testosteron eksikliği gibi durumlar, erkek doğurganlığını doğrudan etkileyebilir. Hipogonadizm olarak tanımlanan testosteron eksikliği durumunda, testosteron replasman tedavisi (TRT) ile hormon seviyeleri dengelenebilir.

Erkek genital sisteminde yer alan enfeksiyonlar, semptom verdiği takdirde tedavi edilmelidir. Enfeksiyonun kendisi doğrudan gebelik oluşumunu her zaman engellemese de, sperm kalitesini düşürerek doğurganlık potansiyelini olumsuz etkileyebilir. Bunun dışında, boşalma bozuklukları (anejakülasyon veya retrograd ejakülasyon gibi) da doğurganlık açısından değerlendirilmesi gereken klinik durumlardır.

Erkek infertilitesinin bazı türlerinde cerrahi müdahaleler tedavi şansı sunmaktadır. Bu cerrahi uygulamalar iki ana gruba ayrılır:

  • Tedavi edilebilir cerrahi nedenler:

    • Varikosel durumlarında subinguinal mikrocerrahi varikoselektomi

    • Sperm kanalındaki tıkanıklıklar için vazovazostomi, epididimovazostomi veya ejakülatuvar kanal cerrahileri

  • Cerrahi çözümün mümkün olmadığı durumlar:

    • Non-obstrüktif azoospermi gibi durumlarda mikro-TESE (mikrocerrahi testiküler sperm ekstraksiyonu) gibi gelişmiş tekniklere başvurulabilir

PESA, MESA, TESA, TESE ve mikro-TESE gibi sperm elde etme teknikleri, yardımcı üreme yöntemleriyle birlikte infertilite tedavisinde önemli rol oynar.

YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ TEDAVİ BAŞARISINI DESTEKLİYOR

Tedavi süreci boyunca yaşam tarzı alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, başarı oranlarını artıran temel faktörlerden biridir. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz, tütün ve alkol kullanımının bırakılması, stresin azaltılması gibi unsurlar sperm kalitesine doğrudan etki eder. Özellikle sigara kullanımı, sperm sayısını ve hareketliliğini olumsuz etkileyen en önemli çevresel faktörlerden biri olarak öne çıkar. Vücut ağırlığının ideal sınırlar içinde tutulması, hem fiziksel sağlık hem de hormonal denge açısından olumlu katkı sağlar.


Erkek infertilitesi, hem tanı hem de tedavi açısından multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Sorunun kaynağına göre planlanan kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleriyle birçok çift için çocuk sahibi olma hedefi gerçekleştirilebilir. Tanı sürecinde erken başvuru ve düzenli takip, tedavi sürecini daha verimli kılmaktadır.