Yaşam

“Devegeçidi Barajı’nda kuraklık tehlike yaratıyor”

Diyarbakır’daki Devegeçidi Baraj Gölü’nde su seviyesinin düşmesi göçmen kuşlar ve diğer canlılar için tehlike oluşturuyor.

Abone Ol

Diyarbakır’da Devegeçidi Çayı üzerinde 1972 yılında sulama amacıyla kurulan ve 220 milyon metreküp su toplama kapasitesine sahip baraj gölünde su seviyesinde ciddi düşüş yaşanıyor. Yağış yetersizliği, yüksek sıcaklık ve yoğun buharlaşma gölün normal seviyesinin altında kalmasına neden oluyor. Bu durum, göçmen kuşlar, balık türleri, memeliler ve kaplumbağalar başta olmak üzere birçok canlının yaşam alanını olumsuz etkiliyor.

Geçtiğimiz yıl ağustos ile bu yıl eylül aylarında yapılan gözlemler, baraj gölünde suyun çekildiğini ve kalan su birikintilerinde kuşların beslenmek zorunda kaldığını ortaya koydu. Aynı zamanda göl, tatlı su balıkçılığı ve tarımsal sulama açısından da bölge için kritik bir kaynak olarak öne çıkıyor.

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİSİ

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karakaş, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin baraj gölü üzerindeki etkilerini net bir şekilde gözlemlediklerini söyledi. Karakaş, artan sıcaklık ve buharlaşmanın sulak alanlarda ciddi azalmaya yol açtığını ve bunun kuşlar, memeliler ve amfibiler dahil birçok türü olumsuz etkilediğini vurguladı.

Prof. Dr. Karakaş, atmosferin ısınması, sera gazları ve yanlış tarımsal uygulamaların küresel ısınmanın yansımaları olduğunu; iklim değişikliğinin ise yağış rejimindeki değişiklikler ve ekstrem doğa olayları olarak ortaya çıktığını belirtti. Ağustos ayında dolu yağışı gibi olayların iklim değişikliğinin göstergesi olarak sayılabileceğini ifade etti.

SU KAYNAKLARININ KORUNMASI HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

Baraj gölü, sulama dışında üreme, göç ve kışlama dönemlerinde kuşlar için de önemli bir yaşam alanı sağlıyor. Karakaş, yağışların yetersiz olması ve yaz aylarının normallerin üzerinde sıcak geçmesi nedeniyle su seviyesinin düşmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ayrıca kışın yeterli kar yağışı olmazsa, buharlaşmayla birleşen kuraklık tehdidinin daha da artacağını vurguladı.

Suyun korunmasının ve israf edilmemesinin hem insanlar hem de doğal yaşam için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Karakaş, barajda entegre bir su yönetimi stratejisinin izlenmesinin faydalı olacağını söyledi. Örneğin, yağış az ve buharlaşma fazlaysa sulamaya daha az su ayrılabilir veya başka barajlardan takviye yapılabilir. Bu önlemlerle barajın tamamen kurumasının önüne geçilebilir ve doğal yaşam desteklenebilir.

Prof. Dr. Karakaş, suyun korunmasına yönelik stratejik eylem planlarının çoğaltılarak hayata geçirilmesinin, canlı yaşamının sürdürülebilirliği için kritik öneme sahip olduğunu belirtti.