Sağlık

Akneyi hafife almayın: Kalıcı iz bırakabilir

Prof. Dr. Ali Balevi, aknenin kalıcı izler bırakabileceğini belirtti. En etkili yaklaşımın erken müdahale ve bilinçli tedavi olduğunu vurguladı.

Abone Ol

Toplumda genellikle ergenlik dönemine özgü bir sorun olarak görülen akne, Prof. Dr. Ali Balevi’ye göre 15-45 yaş aralığında her bireyi etkileyebilecek ciddi bir cilt rahatsızlığı. Özellikle yüz, sırt ve göğüs gibi bölgelerde oluşan akne lezyonları, tedavi edilmediğinde derin izler bırakabiliyor.

Prof. Dr. Balevi, bu izlerin bireyin yaşam kalitesini, psikolojik durumunu ve özgüvenini etkileyebilecek boyutlara ulaşabildiğine dikkat çekerek, toplumda “zamanla geçer” şeklindeki yaklaşımların ciddi riskler doğurabileceğini belirtti.

AKNE İZLERİ OLUŞMADAN ÖNLEM ALINMALI

Ciltteki akne izlerinin tamamen ortadan kaldırılmasının her zaman mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Balevi, bu nedenle en önemli tedavi yaklaşımının iz oluşumunu en baştan engellemek olduğunu söyledi.

“Akneye neden olan inflamasyonun uzun süre tedavisiz bırakılması, cilt dokusunda geri dönüşü zor hasarlar yaratabilir. Bu noktada dermatolog kontrolünde başlatılacak erken tedavi, iz oluşumunun önüne geçebilir ve daha sağlıklı bir cilt görünümü sağlanabilir.”

AKNE İZLERİ 3 TİPTE SINIFLANDIRILIYOR

Prof. Dr. Balevi, akne izlerinin tipine göre farklı tedavi stratejileri gerektiğini belirtti. Tıbbi sınıflandırmaya göre izler üç ana gruba ayrılıyor:

  • Ice Pick Scar (Buz kırığı tipi): Derin ve sivri izlerdir.
  • Box Scar (Kutu tipi): Daha geniş, keskin kenarlı çöküntülerdir.
  • Rolling Scar (Dalga tipi): Deride dalgalı bir görünüm yaratan, yüzeyel çöküntülerdir.

Bu farklı iz türlerine göre uygulanan tedaviler değişkenlik gösteriyor. Kimyasal peelingler, fraksiyonel ablatif lazerler, mikro iğneleme, subcision (deri altı serbestleştirme) ve dolgu uygulamaları en sık tercih edilen yöntemler arasında.

“Rolling scar tipi izlerde subcision ve dolgu; Ice Pick ve Box tiplerinde ise lazer ve kimyasal soyucular daha etkili sonuçlar verebilir. Ancak hangi yöntemin uygulanacağı mutlaka dermatolog değerlendirmesiyle belirlenmelidir,” diyen Balevi, tüm bu işlemlerin uzman hekim gözetiminde yapılmasının önemine değindi.

“SİHİRLİ BİR SİLGİ YOK, BİLİNÇLİ TEDAVİ VAR”

Akne tedavisinde mucizevi bir yöntem beklentisinin gerçekçi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Balevi, bazı hastalarda başarılı sonuçlar elde edilse de, her cilt yapısının farklı tepkiler verebileceğini vurguladı:

“Hiçbir tedavi yöntemi, izleri tamamen ortadan kaldırmaz. Ancak doğru tanı, cilde uygun tedavi planı ve düzenli takip ile cilt görünümünde çok ciddi iyileşmeler sağlamak mümkün.”

EN ETKİLİ YAKLAŞIM: KORUYUCU HEKİMLİK

Uzmanlar, akne tedavisinde koruyucu hekimliğin altını çiziyor. Geç kalınmış ya da yanlış müdahaleler izlerin kalıcı hale gelmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Balevi, bireylerin ciltte tekrarlayan veya yaygın akne sorunlarında mutlaka uzman bir dermatologdan destek alması gerektiğini belirtti.

AKNE TEDAVİSİNDE TOPLUMSAL FARKINDALIK ŞART

Son olarak, aknenin yalnızca gençlik dönemine özgü olmadığını ve yaşamın farklı evrelerinde de ortaya çıkabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Ali Balevi, şu uyarıyı yaptı:

“Toplumun büyük bir kesimi, akneyi kozmetik bir sorun olarak algılıyor. Oysa bu yaklaşım, ileride kalıcı cilt hasarlarına yol açabilecek bir sorunun göz ardı edilmesine neden oluyor. Tedaviyi geciktirmeden başlatmak, izlerle mücadelede en güçlü silahtır.”