Antalya’da yaşayan 60 yaşındaki Ali Özer, uzun süredir karaciğer yetmezliği ve sirozla mücadele ediyordu.
Üç kez ağır yemek borusu varis kanaması geçiren ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalan Özer, yeğeni Orhan Özer’in karaciğer dokusunu bağışlaması sayesinde yaşama tutundu.
Afyonkarahisar’da siroz teşhisi konulan Ali Özer, tedavisinin yetersiz kalması üzerine Antalya’ya geldi. Kadavradan nakil listesine alınan Özer, bir yıl içerisinde üç kez ölümcül özofagus (yemek borusu) varis kanaması geçirerek yoğun bakıma kaldırıldı. Doktorlar, dördüncü kanamanın ölümcül olabileceğini belirterek acil organ nakli gerektiğini açıkladı.
Özer’in kardeşi nakil için gönüllü oldu ancak dokular uyum sağlamadı. Bunun üzerine yeğeni Orhan Özer gönüllü olarak testlere katıldı ve dokuların uyumlu olduğu belirlendi. Antalya Yaşam Organ Nakli Merkezi’nde gerçekleştirilen operasyonla, Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi, Ali Özer’e yeğeninden alınan karaciğer dokusunu başarıyla nakletti.
“Ciğerim Feda” Diyen Yeğeniyle Hayata Döndü
Nakil sonrası sağlığına kavuşan Ali Özer, yaşadığı duygusal anları şu sözlerle anlattı:
“Yeğenim, ‘Amcama ciğerim feda olsun’ dedi ve karaciğerinden parça verdi. Onun sayesinde yeniden hayata tutundum. Artık aramızdaki bağ daha da güçlendi. Doktorlar dördüncü kanamayı kaldırmamın imkansız olduğunu söylemişti, çok şükür kurtuldum.”
Yeğen Orhan Özer ise amcasını kaybetme korkusuyla gönüllü olduğunu ve ailesinin mutluluğu için her şeyi yapmaya hazır olduğunu belirtti:
“Amcam ailemizin baş tacı. Ağır kanamalar yaşadığında çok korktuk. Ona en anlamlı yılbaşı hediyesini, ciğerimin bir parçasını verdim. Amcam artık sağlıklı ve yüzü gülüyor. Yeni yılda tek dileğim, daha fazla organ bağışı yapılması. Bir hayat sona ererken başka birine umut olabilmek çok anlamlı.”
Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Bülent Aydınlı, yemek borusu varis kanamalarının ölümcül olabileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bu tür kanamalarda ölüm riski her seferinde artar. İlk kanamada yüzde 15 olan risk, üçüncü kanamada yüzde 70’lere ulaşır. Ali Bey’in tüm tedavilere rağmen kanamaları devam ediyordu. Nakil tek çareydi. Şimdi sağlığına kavuştu, artık kanama riski kalmadı. Ayrıca bağışçımız da ameliyat sonrası hızla toparlandı.”
Prof. Dr. Aydınlı, hastanın 2025’e sağlıklı bir başlangıç yapacağını ifade ederek, yeni yılda organ bağışının artması temennisinde bulundu.
Organ bağışının hayat kurtardığını vurgulayan bu mucize hikaye, başkalarına umut ışığı oldu.