Teknoloji

Uzmanı açıkladı: Yapay Zeka ile kanser riski tahmin edilebilir mi?

Tıp dünyasında yapay zekanın (YZ) kullanımı hızla yaygınlaşırken, özellikle kanser tanısı ve tedavisinde nasıl bir rol oynayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.

Abone Ol

Tıp dünyasında yapay zekanın (YZ) kullanımı hızla yaygınlaşırken, özellikle kanser tanısı ve tedavisinde nasıl bir rol oynayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.

 12. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş ve Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Karabulut, yapay zekanın kanser riskini nasıl analiz ettiğini ve Türkiye’nin bu alandaki avantajlarını paylaştı.

“YAPAY ZEKA KANSER TARİHİNİ VEREMEZ AMA RİSK PROFİLİ SUNAR”

Yapay zekanın “şu tarihte kanser olacaksınız” şeklinde net bir öngörüde bulunmasının şu an mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Bülent Karabulut, şunları söyledi:

“Yapay zeka bize belki ‘şu tarihte kanser olacaksınız’ diyemez ama ‘şu yaşınıza kadar yüksek oranda kansere yakalanma riskiniz var’ diyebilir. Özellikle aile geçmişi, genetik yatkınlıklar ve yaşam tarzı faktörleri analiz edildiğinde, kişiye özel risk profilleri oluşturulabiliyor.”

Meme kanserinde BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları üzerinden örnek veren Prof. Dr. Karabulut, şu açıklamayı yaptı:

“Bu genleri taşıyan bireylerde risk yüzde 60 ila 90 arasında değişiyor. Bu nedenle, koruyucu hekimlik adına belirli bir yaşa gelindiğinde meme, rahim veya yumurtalıkların alınması önerilebiliyor. Yapay zeka, soy ağacınızı ve ailedeki kanser yoğunluğunu analiz ederek bu tür öngörüleri genetik bilgi dışında da sunabilir.”

TÜRKİYE, KANSER TEDAVİSİNDE BÖLGESEL LİDERLİĞE OYNUYOR

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş ise Türkiye’nin kanser tedavisinde ulaştığı seviyeye dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ülkemizde hastalarımız bize çok kısa sürede ulaşabiliyor. Bu, yurt dışındaki sistemlere göre önemli bir avantaj. Yeni nesil tedavilere erişimimiz hızlı ve etkin. Eskiden hastalar çareyi yurt dışında ararken, artık tüm tedavi seçenekleri Türkiye’de mevcut.”

Ayrıca Türkiye’de şu an görev yapan 1.282 tıbbi onkoloji uzmanı bulunduğunu belirten Karadurmuş, sağlık turizmindeki artışa da işaret etti:

“Balkanlar, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri'nden her yıl çok sayıda hasta Türkiye’ye geliyor. Uzman kadromuz ve altyapımızla bölgesel bir onkoloji merkezi olma yolunda ilerliyoruz.”

ÜZÜNTÜ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL

Toplumda sıkça dile getirilen “üzüntü kanser yapar” inanışına da değinen Prof. Dr. Bülent Karabulut, bu tür tek nedenli yaklaşımların tıbbi olarak geçerli olmadığını vurguladı:

“Bir kişi ‘beni üzdüler, kanser oldum’ diyebilir. Ancak evladını kaybeden her annenin kanser olması gerekirdi. Böyle bir ilişki bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Kanser, çok faktörlü bir hastalık. Genetik yatkınlık, çevresel etkenler, yaşam tarzı gibi birçok unsurun bir araya gelmesi gerekiyor.”

POZİTİF YAŞAM TARZI VE BİLGİ EKSİKLİĞİ İLE MÜCADELE

Kanserde en büyük problemlerden birinin, neden-sonuç ilişkisini kuramamak olduğunu belirten Karabulut, umut verici bir tablo da çizdi:

“Tıbbın tanı koyabildiği ve nedenini anlayabildiği kanser türlerinde başarı oranları çok yüksek. Sorun, bazen bilginin eksikliği ya da hastalığın sessiz ilerlemesi. Ancak bu noktada yapay zekanın da katkısıyla erken uyarı sistemleri geliştiriliyor.”

Yine de Karabulut, psikolojik olarak olumlu bir yaşam tarzının önemini şu sözlerle dile getirdi:

“Pozitif bir yaşam tarzı, doğrudan kanseri engellemese bile, genel sağlığı destekler. Stresi yönetmek, bağışıklık sistemini güçlü tutmak açısından önemlidir.”

YAPAY ZEKA KANSERLE MÜCADELEDE UMUT VAAT EDİYOR

Yapay zeka henüz “hangi tarihte kansere yakalanacaksınız” demese de, mevcut veriler ışığında bireylerin kansere yakalanma olasılıklarını belirlemede oldukça etkili hale gelmiş durumda. Genetik analiz, yaşam tarzı verileri ve aile öyküsünün entegrasyonu ile oluşturulacak risk profilleri sayesinde, koruyucu sağlık hizmetleri daha bilinçli yürütülebilecek.

Türkiye ise gelişmiş sağlık altyapısı, uzman kadrosu ve erişilebilir tedavi hizmetleriyle hem yurtiçinde hem de yurtdışından gelen hastalara umut olmaya devam ediyor.