Türkiye’de çevre dostu ulaşım araçlarına yönelik ilginin artmasıyla birlikte elektrikli araç şarj altyapısı hızla genişliyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, ülke genelindeki şarj istasyonu sayısı 11 bin 949’a ulaşarak büyük bir eşiği geride bıraktı.
Elektrikli araçların, karbon emisyonlarını azaltma ve sürdürülebilir ulaşım hedeflerine katkı sağlama potansiyeli, Türkiye'de de yakıt ve ulaşım sektörlerinde dönüşümü hızlandırıyor.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği verilerine göre, 2025’in ilk 5 ayında 59 bin 848 elektrikli araç satıldı. Bu araçların toplam satışlar içindeki payı ise yüzde 15,2 olarak kaydedildi. Türkiye genelindeki elektrikli araç sayısı ise 248 bini geçti.
BÜYÜKŞEHİRLER VE TURİZM BÖLGELERİ ÖN PLANDA
Elektrikli şarj altyapısı özellikle nüfusun yoğun olduğu büyükşehirler ve turistik bölgelerde gelişim gösteriyor.
İstanbul 3 bin 45 şarj istasyonuyla ilk sırada yer alırken, onu 1322 istasyonla Ankara, 786 ile Antalya, 594 ile Bursa ve 537 ile İzmir takip ediyor.
Yaz aylarında yoğun nüfus artışı yaşayan Antalya, Muğla ve Aydın gibi sahil kentlerinde de istasyon sayısındaki artış dikkat çekiyor.
YÜKSEK HIZLI ŞARJ NOKTALARINDA ÖNEMLİ ARTIŞ
Türkiye genelindeki şarj soketi sayısı ise Nisan 2025 itibarıyla 29 bin 496'ya ulaştı. Bunların 17 bin 231’i AC (normal şarj), 12 bin 265’i ise DC (hızlı şarj) soketlerden oluşuyor.
Özellikle 151 kilovatsaat ve üzeri yüksek hızlı şarj kapasitesine sahip noktaların sayısında önemli artış yaşandı.
Nisan sonu itibarıyla 4 bin 941 adet yüksek hızlı şarj noktası devrede. Bu sayı, toplam şarj noktalarının yaklaşık yüzde 17’sine karşılık geliyor.
Yılın ilk çeyreğinde 900’e yakın yeni yüksek hızlı şarj soketi sisteme eklendi. Mevcut durumda Türkiye’de her 7-8 elektrikli araca bir şarj soketi düşüyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇ ALTYAPISI HER BÖLGEDE YAYGINLAŞIYOR
Şarj istasyonlarının ağırlıklı olarak batı illerinde ve turizm bölgelerinde yoğunlaşmasına rağmen, Türkiye'nin diğer bölgelerinde de altyapı yatırımları hız kesmeden devam ediyor.
Enerji dönüşümü politikaları, devlet teşvikleri ve otomobil firmalarının katkısıyla bu alandaki gelişimin önümüzdeki dönemde de ivme kazanması bekleniyor.