Yeni bir akıllı telefon almak isteyen kullanıcılar, çoğu zaman üreticilerin öne çıkardığı parlak özelliklerin cazibesine kapılıyor.
Yüksek çözünürlüklü kameralar, güçlü işlemciler ve iddialı tasarımlar dikkat çekerken, cihazın uzun vadede performansını belirleyen temel ihtiyaçlar geri planda kalıyor.
Uzmanlar, bu yanılgının kullanıcıları hem ekonomik açıdan zarara uğrattığını hem de cihazı kısa sürede değiştirmek zorunda bıraktığını söylüyor.
EN BÜYÜK HATA: İHTİYAÇ ANALİZİ YAPILMIYOR
Teknoloji uzmanlarına göre kullanıcıların büyük bir kısmı, satın alma sürecinde kendi kullanım alışkanlıklarını doğru değerlendirmiyor.
Sosyal medya, fotoğraf-video çekimi, mobil oyunlar veya iş odaklı kullanım gibi kriterler analiz edilmeden alınan cihazlar, kısa sürede yetersiz kalabiliyor veya gereksiz yüksek özelliklere sahip olduğu için bütçeyi zorluyor.
YAZILIM VE GÜNCELLEME DESTEĞİ İHMAL EDİLİYOR
Yeni telefon alırken çoğu kişi sadece teknik özelliklere odaklanıyor; ancak uzun ömürlü bir cihazın en kritik unsurlarından biri yazılım ve güvenlik güncellemeleri.
Güncelleme desteği zayıf olan modeller, birkaç yıl içinde yavaşlayan, uyumsuz uygulamalarla sorun çıkaran ve güvenlik açıklarına açık hâle gelen cihazlara dönüşüyor. Uzmanlar, satın almadan önce üreticinin güncelleme politikalarının mutlaka incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
BATARYA ÖMRÜ İKİNCİ PLANDA KALIYOR
Telefon seçiminde kamera ve işlemci kadar önemli bir diğer konu da batarya performansı. Ancak birçok kullanıcı, alışveriş esnasında batarya kapasitesi ve şarj verimliliğini göz ardı ediyor. Gün içinde sık sık şarja ihtiyaç duyan cihazlar, hem kullanım deneyimini düşürüyor hem de bataryanın daha hızlı yıpranmasına neden oluyor.
KAMPANYA DÖNEMLERİNİN TUZAĞI: ACELE KARAR
İndirim ve kampanya dönemleri cazip görünse de hızlı verilen kararlar çoğu zaman pişmanlıkla sonuçlanıyor. “Fırsatı kaçırmayayım” düşüncesiyle alınan telefonların çoğu, kullanıcı ihtiyaçlarına uygun olmadığı için kısa sürede memnuniyetsizlik yaratıyor.