Bölge

Stratonikeia köy meydanı "Geleceğe Miras" projesiyle canlanıyor

Muğla'da yer alan Stratonikeia Antik Kenti'nin köy meydanı, Geleceğe Miras Projesi kapsamında restore edilerek, tarihi dokusuyla yeniden hayat buluyor.

Abone Ol

Muğla'nın Yatağan ilçesinde bulunan Stratonikeia Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor ve dünya çapında büyük bir tarihsel öneme sahip. Geçmişi Helenistik döneme dayanan ve "Gladyatörler Kenti" olarak bilinen Stratonikeia, dünyanın en büyük mermer kentlerinden biri olarak kabul ediliyor. Antik kentte yürütülen kazı çalışmalarının yanı sıra, tarihi yapılar da restore ediliyor. Stratonikeia ve Lagina Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu yılki çalışmalarla Stratonikeia köy meydanını eski ihtişamına kavuşturmayı amaçladıklarını duyurdu.

TARİHİ MESLEKLER KÖY MEYDANINDA YENİDEN HAYAT BULACAK

Geleceğe Miras Projesi kapsamında restore edilen Stratonikeia köy meydanı, Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi yaşamlarına dair yerleşim dokusunu yansıtıyor. Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu meydanın tarihsel açıdan büyük önem taşıdığını ve burada farklı dönemlere ait yapıları görmek mümkün olduğunu belirtti. Önceki yıllarda Şaban Ağa Camisi, Selçuk Hamamı ve Semerci Ömer Evi gibi tarihi yapıları restore ettiklerini ifade eden Söğüt, bu yıl hedeflerinin köy meydanındaki evler ve dükkanları yeniden ayağa kaldırmak olduğunu söyledi.

Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, köy meydanındaki kaybolan mesleklerin tekrar hayata geçirilmesi hedefleniyor. Prof. Dr. Söğüt, burada fırın, terzihane, bakırcı, ayakkabıcı, demirci ve seramikçi gibi geçmişte yaşamış olan mesleklerin yeniden canlanacağını belirtti. Bu projeyle, köy meydanı 1950 yılı öncesindeki haliyle tekrar ziyaretçilere sunulacak ve insanlar, tarihi dokunun içinde adeta geçmişe yolculuk yapacak.

3D TEKNOLOJİSİYLE TARİHİ YAPILAR CANLANDIRILACAK

Stratonikeia köy meydanındaki yapılar, aynı zamanda 3D teknolojisiyle canlandırılacak. Ziyaretçilerin, bu döneme ait meslekleri özgün yapılarında daha yakından tanıyabilmesi için önemli bir adım atılıyor. Prof. Dr. Söğüt, bu çalışmayla birlikte "yaşayan arkeoloji" anlayışını benimseyerek, ziyaretçilere tarih kokan bir deneyim sunmayı hedeflediklerini kaydetti.