Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Brookings Enstitüsü'nde düzenlenen etkinlikte Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, enflasyonun 2026'nın sonunda tek haneye inmesini beklediklerini vurguladı. Uygulanan ekonomik programın olumlu yanıt verdiğini ifade etti.
"Para politikasının gecikmeli etkisi devreye giriyor. Bu süreçte firmaların fiyatlama davranışları da iyileşme gösteriyor" diyen Şimşek, Türkiye ekonomisinin güçlü büyümeyi sürdürebilmesi için fiyat istikrarına ihtiyacı olduğunu belirtti.
"YAPISAL REFORMLARA HIZ KAZANDIRACAĞIZ"
Şimşek, Türkiye’nin 90 milyona yaklaşan nüfusu, geniş iş gücü piyasası ve güçlü üretim kültürüyle yatırım için cazip bir ülke olduğunu vurguladı. Her yıl 1 milyonu aşkın kalifiye iş gücünün mezun olduğunu belirten Şimşek, "Türkiye olarak, orta ve yüksek katma değerli ürünler üretmek için yapısal reformlara hız kazandıracağız" dedi.
Şimşek ayrıca, Türkiye'nin AB ile ticaretin artırılmasına yönelik Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin önemine değindi. Tarım, kamu alımları ve hizmet sektörlerini kapsayan bir güncellemenin ticaret hacmini iki katına çıkarabileceğini belirtti.
Şimşek Türkiye ekonomisinin cari açığında daralma yaşandığını, artan enerji üretimi ve sanayi politikalarının bu iyileşmeyi desteklediğini söyledi. Dolara bağımlılığın azalmasının rezervleri artırdığını, kur korumalı mevduat hesaplarındaki düşüşün ise 100 milyar doların üzerinde olduğunu aktardı.
TÜRKİYE'NİN AB YAKINLIĞI FAYDALI OLACAK
Şimşek Türkiye’nin AB ile derinleşen ilişkilerinin her iki taraf için de faydalı olduğunu vurguladı. Bu stratejik derinliğin Avrupa siyasetinde yeterince değerlendirilemediğini belirtti. ABD seçimlerinin ardından olası ticaret politikalarındaki değişikliklerin Türkiye'yi etkileyebileceğini kaydeden Şimşek, “Gümrük Birliği güncellemesi tüm taraflara uzun vadeli fayda sağlayacak" dedi.