Henüz 1,5 yaşındayken Suriye'deki iç savaşta annesini ve babasını kaybeden Nada, aynı saldırıda bir kolunu da yitirdi. Şimdi 15 yaşında olan Nada, yıllar sonra Türkiye'de hayata yeniden tutundu. Kendi ifadesiyle “eksik bir parçayı” tamamlayan protez koluna, kaybettiği anne ve babasının isimlerini verdi: Cihat ve Havle.
Nada, 13 yıl önce halasıyla birlikte Türkiye’ye sığındı. Yaklaşık bir yıl önce devlet korumasına alındıktan sonra, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Uluslararası Doktorlar Derneği iş birliğiyle protez kol süreci başlatıldı. Uzun süren hazırlıkların ardından Nada, biyonik özelliklere sahip yeni koluna kavuştu.
“Artık bir kolum daha var”
Nada, protez kolun hayatında büyük değişiklik yarattığını söyledi. “Kolum yokken insanlar bana bakıyordu. Artık bakmıyorlar, çok mutluyum. Önceden oyun oynamaktan çekiniyordum, şimdi özgürüm” ifadelerini kullandı.
Küçük yaşta yaşadığı kayıpları rüyalarında ya da fotoğraflar aracılığıyla hatırladığını anlatan Nada, “Fotoğraflarına baktığımda babama benzediğimi gördüm. Ülkemi hatırlamıyorum ama görmek istiyorum. Türkiye benim ikinci vatanım oldu. Burada sevgi ve huzur var” dedi.
En büyük hayalinin anaokulu öğretmeni olmak olduğunu söyleyen Nada, savaşın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerek şu sözleri kullandı:
“Savaş yapmayın, çocuklar evlerini, ailelerini, vücutlarını kaybediyor. Ben ülkemde ailemle büyümek isterdim.”
"Tuhaf bakışlar artık yok"
Nada, protez kol takılmadan önce bol kıyafetlerle kolunu gizlemeye çalıştığını, okulda dışlandığını ancak artık özgüveninin geri geldiğini belirtti.
“Protezim takıldıktan sonra kıyafetlerimi özgürce seçiyorum. İnsanların o tuhaf bakışları yok artık.”
“Kızımız tekrar hayata tutundu”
İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Turan, Nada'nın yaşadığı süreci şu sözlerle değerlendirdi:
“Acı bir geçmişi var ama artık umut dolu bir geleceği de var. Devlet olarak tüm imkânlarımızı seferber ettik. Şimdi Nada'nın yüzünde bir tebessüm görmek bizim için en büyük mutluluk.”
Kuruluş müdürü Pınar Kocaman ise Nada’nın kuruma ilk geldiğinde içine kapanık olduğunu, okuldan uzak durduğunu ve kolunu gizlediğini anlattı. Protez sürecinin ardından hem psikolojik hem sosyal anlamda önemli bir gelişim gösterdiğini söyledi.
“Protez kolu takıldığında gözleri dolu doluydu. Birlikte sarılıp ağladık.” dedi.
Protez kolu takan ortez-protez teknikeri Aslınur Pirnal ise kolun 14 farklı hareket seçeneği olduğunu, bunların 8'inin aktif şekilde kullanılabildiğini belirterek, “Günlük yaşamda kalem tutma ve kavrama gibi birçok fonksiyon yerine getirilebiliyor. Nada azimli bir hasta.” dedi.