Güneş Sistemi’nin derinliklerinde, Plüton’un çok ötesinde yeni bir gök cismi keşfedildi. Bilim insanları, bu cismin "cüce gezegen" sınıfına girebilecek kadar büyük olduğunu belirtiyor.
Yaklaşık 700 kilometre çapında olan ve "2017 OF 201" adı verilen bu nesne, Güneş Sistemi'nin en uzak bölgelerinde yer alıyor. Yapılan hesaplamalara göre, bu gök cismi Güneş'ten son derece uzak ve alışılmadık bir yörüngeye sahip.
DÜNYA'NIN 1.600 KATI UZAKLIK
Princeton’daki İleri Araştırmalar Enstitüsü’nden astrofizikçi Sihao Cheng, yaptığı açıklamada, nesnenin Güneş’e en uzak noktasının (aphelion), Dünya’nın Güneş’e uzaklığının tam 1.600 katı olduğunu söyledi.
En yakın noktası (perihelion) ise Dünya’nın 44,5 katı kadar bir mesafede yer alıyor. Bu oran, Plüton’un yörüngesiyle benzerlik gösteriyor ve gök cisminin Neptün ötesi bölgede konumlandığını ortaya koyuyor.
CÜCE GEZEGEN Mİ, DOKUZUNCU GEZEGENİN YOKLUĞU MU?
Cheng’e göre bu keşif, Güneş Sistemi’nin uzak uçlarında uzun süredir varsayılan "dokuzuncu gezegen"in varlığına dair şüpheleri artırıyor. Çünkü 2017 OF 201'in yörüngesi, dev bir gezegenin çekim etkisi altında şekillenmiş gibi görünmüyor.
Bu durum, dokuzuncu gezegenin aslında hiç var olmadığını düşündürüyor. Ancak araştırmacılar, bu ihtimali tamamen dışlamıyor ve daha fazla gözlem yapılması gerektiğini belirtiyor.
Keşif, rastlantı eseri değil. Sihao Cheng ve meslektaşları, trans-Neptün nesnelerini (TNO) incelemek amacıyla yürüttükleri araştırma kapsamında, arşiv verilerini tararken 2017 OF 201'i fark etti.
Bu gök cismi, 2011 ile 2018 yılları arasında toplam 19 kez gözlemlendi. Bu sayede yörüngesi ve fiziksel özellikleri hakkında detaylı bilgi elde edilebildi.
BİLİM DÜNYASI İÇİN YENİ BİR KAPI ARALANIYOR
2017 OF 201’in keşfi, Güneş Sistemi’nin uç noktalarında henüz keşfedilmemiş pek çok gök cisminin olabileceğine işaret ediyor. Gök bilimciler, bu gibi keşiflerin sadece astronomik değil, kozmolojik düzeyde de önemli bilgiler sunabileceğini ifade ediyor.
Önümüzdeki yıllarda yapılacak teleskopik gözlemlerle, bu tür cisimlerin daha net şekilde tanımlanması ve Güneş Sistemi’nin evrimi hakkında yeni veriler elde edilmesi bekleniyor.