Dr. Cambaz, bu durumu 5 Kasım Dünya Tsunami Farkındalık Günü dolayısıyla değerlendirdi.
Tsunaminin, deprem, yanardağ patlaması ve heyelan gibi afetler sonrası deniz tabanının ani şekilde yer değiştirmesi sonucu meydana geldiğini belirten Cambaz, tsunaminin deniz dalgalarının kıyılara vurmasıyla büyük hasarlara yol açabileceğini ifade etti. Türkiye'nin 8,300 kilometrelik kıyı şeridiyle tsunamilere açık bir ülke olduğunu ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Özellikle İstanbul'un tsunami riskine dikkat çeken Dr. Cambaz, bu şehirde depremlerin ardından deniz altı heyelanlarının tetiklenebileceği ve 6 metre yüksekliğinde dalgaların oluşabileceğini belirtti. İstanbul'un deniz seviyesinde yerleşimler barındırdığını ve bu nedenle tsunaminin yıkıcı etkilere neden olabileceğini ifade etti.
Dr. Cambaz, deniz seviyesi gözlem istasyonları sayesinde tsunami uyarıları yapılabilineceğini ve vatandaşların tsunamilere karşı farkındalık oluşturması gerektiğini söyledi. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ tarafından tsunami tahliye haritaları oluşturulduğunu ve vatandaşların aileleriyle acil durum eylem planları hazırlamalarının önemine değindi.