Dünya

Okyanus'ta gizli tatlı su rezervi keşfedildi

Bilim insanları, Kuzey Atlantik’te tuzlu suyun altında tatlı su barındıran büyük bir akifer keşfetti.

Abone Ol

50 YIL ÖNCE BAŞLAYAN ARAŞTIRMA YENİDEN GÜNDEMDE

Yaklaşık yarım asır önce Amerikan araştırma gemileri, Atlantik’in kuzeydoğu kıyılarında yaptıkları sondajlarda şaşırtıcı bir bulguya ulaşmıştı: Tuzlu deniz suyunun altında tatlı su. O dönem dikkat çeken bu keşif, günümüzde giderek büyüyen su krizine yönelik umut verici bir adımın başlangıcı oldu.

Bu yaz gerçekleştirilen 501. Sefer isimli küresel araştırma, Cape Cod açıklarında başlatıldı. Bilim insanları, New Jersey’den Maine’e kadar uzanan bölgeden binlerce örnek çıkararak devasa bir tatlı su akiferinin varlığını doğrulamaya çalışıyor.

KÜRESEL SU KRİZİNE KARŞI ALTERNATİF KAYNAK

Araştırmanın eş başkanlığını yürüten jeofizikçi ve hidrolog Brandon Dugan, bu tür “gizli tatlı su” rezervlerinin yalnızca Atlantik’te değil, dünyanın farklı bölgelerindeki sığ deniz tabanlarında da bulunduğunu ifade etti. Dugan, “Toplum için daha fazla su bulmak adına her ihtimali değerlendirmek zorundayız” diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.

Elde edilen yaklaşık 50 bin litre örnek, önümüzdeki aylarda farklı laboratuvarlarda analiz edilecek. Bilim insanları, bu suyun kökenini – buzullardan mı yoksa karadaki yeraltı suyu sistemlerinden mi geldiğini – belirlemeye çalışacak.

KULLANIMI YILLAR ALABİLİR

Tatlı suyun çıkarılması ve kullanıma sunulması ise kısa vadede kolay görünmüyor. Uzmanlar, rezervin mülkiyeti, çıkarma yöntemleri ve doğaya zarar vermeden nasıl kullanılabileceği konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu vurguluyor. Eğer teknik ve hukuki engeller aşılabilirse, bu kaynakların küresel su krizinde önemli bir rol üstlenebileceği belirtiliyor.

ARTAN SU TALEBİ VE İKLİM KRİZİ BASKISI

Birleşmiş Milletler verilerine göre, önümüzdeki beş yıl içinde küresel tatlı su talebi arzı %40 oranında aşacak. İklim değişikliği nedeniyle yükselen deniz seviyeleri kıyılardaki yeraltı su kaynaklarını tehdit ederken, teknoloji sektörünün büyümesi de su tüketimini artırıyor. Özellikle veri merkezlerinin yüksek su kullanımı, mevcut kaynaklar üzerindeki baskıyı hızla yükseltiyor.

Atlantik’teki yeni keşif, “denizin ortasında içilebilecek bir damla yok” anlayışını değiştirebilecek potansiyele sahip. Ancak bu kaynağın insanlığın hizmetine sunulması için uzun ve zorlu bir süreç gerekiyor.