Yaşam

Noter ve tapuda 65 yaş krizi

Mevzuata rağmen noter ve tapu memurlarının 65 yaş üzeri vatandaşlardan sağlık raporu istemeyi sürdürmesi, işlem yoğunluğunu artırarak büyük karışıklığa neden oluyor.

Abone Ol

Noter ve tapu müdürlüklerinde 65 yaş üzeri vatandaşların yaşadığı “sağlık raporu zorunluluğu” krizi giderek büyüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açık uyarısına rağmen memurların uygulamayı sürdürmesi, hem vatandaşları mağdur ediyor hem de kurumlarda işlemlerin aksamasına yol açıyor.

Mevzuata göre yalnızca akli melekeleri konusunda şüphe duyulan kişilerden rapor istenmesi gerekirken, son yıllarda artan davalar ve kamuoyundaki yüksek profilli vakalar nedeniyle bu uygulama adeta bir rutin hâline getirildi. Vatandaşlar, sadece yaşları nedeniyle “riskli” görülmekten rahatsız olurken, sağlık kuruluşlarında da gereksiz rapor talepleri nedeniyle yoğunluk artmış durumda.

65 YAŞ ÜSTÜNDE RAPOR ŞARTI OLMADIĞI HALDE UYGULAMA YAYGINLAŞIYOR

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı’nın bağlı bulunduğu noterlikler, yasal yetki kapsamında yalnızca makul şüphe oluştuğunda sağlık raporu talep edebiliyor. Yani kişinin yaşı tek başına rapor için gerekçe değil. Buna karşın birçok memur, olası bir hukuki sorunla karşılaşmamak adına 65 yaş üzerindeki herkesten rapor istemeyi bir tür güvenlik kuralına dönüştürdü.

Oysa mevzuat, şüphe durumunda memurların taraflara basit sorular sorarak değerlendirme yapabileceğini açıkça belirtiyor. “Hangi yıldayız?”, “Kaç çocuğun var?”, “Neden satıyorsun?” gibi sorularla kişinin zihinsel durumunun anlaşılması bekleniyor. Buna rağmen bazı memurlar bu süreçleri uygulamadan doğrudan rapor talep etmeyi “kolay yol” olarak benimsiyor.

KEYFİ UYGULAMA TEPKİ ÇEKİYOR: VATANDAŞLAR KENDİLERİNİ RENCİDE HİSSEDİYOR

Uzmanlara göre yaşa dayalı bu genelleme hem hukuki açıdan sorunlu hem de insan onurunu zedeleyen bir yaklaşım. Sağlıklı olmasına rağmen rapor talebiyle karşılaşan pek çok kişi kendini damgalanmış hissediyor.

Son yıllarda açılan tazminat davalarında, 65 yaş üzerindeki vatandaşlar yalnızca yaşları gerekçe gösterilerek işlem yapmalarının engellendiğini, bunun da ayrımcılık niteliği taşıdığını belirterek memurlar hakkında hem idari hem de adli süreç başlatılmasını sağladı.

Bakanlık yetkilileri de yaz aylarında gönderdiği bilgilendirme mesajlarında yaşa bağlı ayrımcılıktan kaçınılması gerektiğini açıkça vurguladı.

TAPU VE NOTERLERDE YOĞUNLUK ARTIYOR, SAĞLIKÇILAR EK YÜKLE KARŞI KARŞIYA

Rapor istemenin olağan bir prosedürmüş gibi uygulanması, kurumların kendi içinde de ciddi bir yük oluşturuyor. Tapu dairelerinde işlemler uzuyor, noterlerde yığılmalar oluşuyor ve birçok vatandaş gün boyu sıra beklemek zorunda kalıyor.

Öte yandan sağlık kuruluşları da benzer şekilde gereksiz rapor talepleri nedeniyle yoğunluk yaşıyor. Aile hekimleri, devlet hastaneleri ve psikiyatri kliniklerinde artan rapor başvuruları, hem zaman kaybına hem de sağlık hizmetlerinin aksamasına neden oluyor.