Güneş'in güney yarımküresinde açılan devasa koronal delik, Dünya’ya doğru yüksek hızlı güneş rüzgarları püskürtüyor. Uzmanlar, bu durumun 14 Haziran Cumartesi günü orta şiddette (G2) jeomanyetik fırtınaya yol açmasını bekliyor. Bu fırtına, özellikle kutup ışıklarının daha alçak enlemlerde gözlemlenmesini mümkün kılabilir.
KORONAL DELİK NEDİR?
Koronal delikler, Güneş’in yüzeyindeki manyetik alanların zayıflayıp açıldığı bölgeler olarak tanımlanır. Bu açıklıklardan yüksek hızlı yüklü parçacıklar, yani güneş rüzgarları uzaya doğru çıkar. Normal şartlarda güneş rüzgarları Dünya’ya çeşitli şekillerde etki ederken, koronal delikten gelen rüzgarlar daha hızlı ve yoğun olur.
Şu anda gözlemlenen koronal delik, Dünya’ya doğrudan baktığı için bu rüzgarların gezegenimizin manyetik alanıyla etkileşime girmesi bekleniyor. Bu etkileşim, jeomanyetik fırtına riskini artırıyor.
DÜNYA'YA ETKİLERİ VE JEOMANYETİK FIRTINA
NOAA Uzay Hava Durumu Tahmin Merkezi’ne göre, 14 Haziran’da gerçekleşmesi beklenen G2 sınıfı jeomanyetik fırtına, orta şiddette olarak değerlendiriliyor. Bu fırtına, önemli bir tehlike yaratmasa da bazı uydularda rota düzeltme gereksinimi doğurabilir. Ayrıca, yüksek frekanslı radyo iletişiminde kısa süreli kesintiler yaşanabilir.
En dikkat çekici etkisi ise kutup ışıklarının (aurora) daha düşük enlemlerde gözlemlenebilme ihtimali. Hava koşullarının elverişli olduğu bölgelerde, 55 derece enlemlerine kadar bu doğa harikasını görmek mümkün olabilir.
Güneş’te açılan koronal delikler ve buna bağlı jeomanyetik fırtınalar, hem bilim dünyasının hem de doğa tutkunlarının dikkatini çekiyor. 14 Haziran’daki etkiler, Dünya’da kısa süreli ama gözle görülür doğa olayları ve iletişim aksaklıkları yaratabilir.