İzmir’de yaşayan iki genç girişimci mühendis, rüzgar türbini kanatlarında oluşabilecek arızaları önceden tespit eden bir erken uyarı cihazı geliştirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Balca Yılmaz ve Çağlar Erat, "Windrover" adını verdikleri bu cihazı, Türkiye’nin yanı sıra Fransa, İtalya, İskoçya, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerdeki türbinlere entegre etti.
Yapay zekâ teknolojisiyle çalışan bu sistem, kanatlardan çıkan sesleri analiz ederek olası arızaları erkenden raporluyor. Cihazın geliştirilmesiyle birlikte, enerji kaybı yaşanmadan önce müdahale edilebilmesi sağlanıyor.
Mikrofon ve sensörlerle çalışan sistem
Cihazın çalışma prensibini anlatan mühendis Çağlar Erat, sistemin özel bir mikrofon yapısı ile sıcaklık, nem ve basınç sensörleri içerdiğini söyledi. Kanatlardan çıkan seslerin kayıt altına alındığını, yapay zekâ algoritmalarının bu seslerdeki değişimleri analiz ederek arıza sinyalleri verdiğini belirtti.
Erat şöyle konuştu:
“Cihaz, kanatlarda ses frekansındaki değişimi algılıyor. Bu değişim, sistemin olağan dışı bir durumla karşılaştığını gösteriyor. Hasar büyümeden müşteriye rapor sunuyoruz. Erken müdahale ile maliyetlerin ciddi oranda düştüğünü görüyoruz.”
Üniversitede başlayan yolculuk ihracatla büyüdü
Balca Yılmaz ise girişimcilik hikâyelerinin üniversite yıllarında başladığını belirterek ilk projelerinin bir su altı robotu olduğunu anlattı. Bu robot halen birçok hidroelektrik santralinde kullanılıyor. Ardından rüzgar türbinlerindeki bakım eksikliği üzerine yoğunlaşan ikili, sektöre özel teknoloji geliştirme fikrini hayata geçirdi.
“Windrover cihazımızın 500’den fazla kurulumu var. Avrupa’da büyümeye odaklandık. Şu an 15 kişilik bir ekiple üretim ve Ar-Ge süreçlerine devam ediyoruz,” diyen Yılmaz, ihracat başarılarının artarak devam edeceğini ifade etti.
Uzmanlar da çözümü destekliyor
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Başkanı Alper Kalaycı, rüzgar türbinlerinde en hassas parçaların kanatlar olduğunu belirtti. Bu nedenle genç mühendislerin geliştirdiği izleme sisteminin önemini vurgulayan Kalaycı, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu tür çözümler, yüksek maliyetli arızaların önlenmesini sağlıyor. Ayrıca sistemin yurt dışında da kullanılması, kendini kanıtladığını gösteriyor. Türkiye’nin teknoloji ihracatı açısından bu tür girişimler çok kıymetli.”