Yapay zekâ alanında yatırımlar durmaksızın artarken, enerjiyle ilgili risk sermayesi yatırımlarının yaklaşık üç katı kadar, 84 milyar dolarlık yatırım bu alana yöneldi. Yapay zekâ teknolojilerine olan bu yoğun ilgi, enerji sistemlerinin dijitalleşmesi, verimliliğin artırılması ve operasyonel optimizasyon gibi alanlarda önemli fırsatları beraberinde getiriyor. Bu gelişme, enerji sektörünün geleceğinde dijital teknolojilerin daha belirleyici olacağına işaret ediyor.
ÇİNLİ FİRMALARIN AR-GE PAYI AVRUPA'NIN ÖNÜNE GEÇTİ
Raporda yer alan öngörülere göre, 2025 yılı itibarıyla merkezi Çin'de bulunan şirketler, küresel kurumsal enerji AR-GE harcamalarında en büyük paya ulaşacak. Çinli firmaların 2015 yılında yüzde 16 olan küresel AR-GE payı, 2025’te yüzde 38’e çıkacak. Bu artış, yüzde 27 seviyesinde kalan Avrupalı firmaların önüne geçildiğini gösteriyor. Çin’de kamu ve özel sektör sınırlarının daha geçirgen olması, bu alandaki yatırımların koordineli bir şekilde yürütülmesine imkân tanırken, temiz enerji üretim zincirlerinde Çinli firmalara rekabet avantajı kazandırıyor.
ENERJİ AR-GE LİDERLİĞİ DEĞİŞİYOR: OTOMOTİV VE ELEKTRİFİKASYON ÖNE ÇIKIYOR
2015 yılında enerji AR-GE bütçesi en yüksek 20 şirket arasında ağırlıklı olarak ABD ve Avrupa merkezli petrol, gaz ve otomotiv firmaları yer alıyordu. Ancak 2024 yılı itibarıyla bu listedeki şirket profili değişime uğradı. Çinli batarya üreticisi CATL, elektrikli araç üreticileri BYD ve Tesla gibi firmalar listeye girerken, elektrifikasyon ekipmanları üreten Denso, Schneider Electric ve Robert Bosch gibi şirketler de ilk 20’de yer aldı. Geleneksel petrol ve gaz şirketlerinden sadece PetroChina, Sinopec ve Saudi Aramco listede kalmayı başardı.
Şirketlerin enerji teknolojilerine yönelik AR-GE harcamaları 2024 yılında sadece yüzde 1 oranında arttı. Bu artış oranı, 2020 yılı hariç tutulduğunda son 10 yılın en düşük seviyesine işaret ediyor. Rapora göre, batarya, kömür, nükleer enerji, yenilenebilir enerji ve termik santral ekipmanları gibi temel alanlarda faaliyet gösteren şirketler, AR-GE yatırımlarını azaltma eğilimine girdi. Yüksek sermaye maliyetleri ve piyasa koşullarındaki belirsizlikler, uzun vadeli ve riskli projelerden uzak durulmasına neden oldu.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜN SEYRİ İNOVASYONA. YÖNELİK SERMAYE AKIŞINA BAĞLI
Enerji teknolojilerindeki AR-GE yatırımlarında yaşanan yavaşlama, küresel temiz enerji dönüşümünün ivme kazanması gereken bir dönemde dikkat çekici bir kırılma olarak değerlendiriliyor. Raporda, bu durumun yalnızca kaynaklara değil, aynı zamanda inovasyona yönelen sermaye akışına da bağımlı hale gelen bir dönüşüm sürecine işaret ettiği vurgulanıyor. Enerji sektörünün geleceği, yalnızca altyapı yatırımlarına değil; yeni teknolojilere yönlendirilecek stratejik sermaye yatırımlarına da bağlı hale gelmiş durumda.