Kurtuluş Savaşı’nın ilk direnişçilerinden biri olan Yörük Ali Efe, henüz Yunan işgaline karşı geniş çaplı bir mücadele başlamamışken silaha sarılarak Kuvayı Milliye saflarında yerini aldı. Ege Bölgesi'nde halkın moral ve direniş gücünü artıran Efe, bu cesaretiyle “Efelerin Efesi” unvanını kazandı. Aydın'ın Yenipazar ilçesinde karargâh olarak kullandığı bölgede yer alan mezarı, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Aynı bölgede bulunan müzede ise kişisel eşyaları, silahları ve kıyafetleri sergileniyor.
Yörük Ali Efe’nin adı, sadece mezarıyla değil, Aydın’da birçok okul, cadde ve meydanda yaşatılıyor. Bölge halkı, onun kahramanlığını unutturmamak adına çocuklarına “Ali Efe” adını vermeyi gelenek haline getirmiş durumda.
MALGAÇ BASKINI: EGE DİRENİŞİNİN DÖNÜM NOKTASI
1895 yılında Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Kavaklı köyünde dünyaya gelen Yörük Ali, 19 yaşında dağlara çıkarak zeybek hayatına adım attı. Alanyalı Molla Ahmet Efe’nin grubuna katılan Ali Efe, kısa sürede cesaretiyle öne çıktı. 27 Mayıs 1919’da Aydın’ın Yunan işgaline uğramasının ardından, 57. Tümen Komutanı Şefik Aker’in çağrısıyla silah arkadaşlarıyla birlikte direnişe geçti.
16 Haziran 1919’da gerçekleştirdiği Malgaç Demiryolu Köprüsü Baskını, bilinçli ve organize bir milli direnişin ilk örneği olarak tarihe geçti. Yunanların tam teçhizatlı karakoluna yapılan bu baskın, düşmana ciddi kayıplar verdirerek Ege’de moral üstünlüğü Türk tarafına geçirdi. Bu ve benzeri birçok operasyon, düşmanın Anadolu içlerine ilerleyişini yavaşlattı.
DÜZENLİ ORDUYLA BÜTÜNLEŞME VE MİLLİ AYDIN CEPHESİ KOMUTANLIĞI
Zamanla direniş grubu büyüyen Yörük Ali Efe, düzenli ordunun kurulmasıyla birlikte emrindeki kuvvetleri Türk ordusuyla birleştirdi. Kendisi de Milli Aydın Cephesi Komutanlığı görevine getirildi. Bu dönemde hem bölgenin asayişinden sorumlu oldu hem de firari askerlerin yeniden orduya kazandırılmasında kritik rol oynadı.
Savaş sonrası Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte "Yörük" soyadını alan Ali Efe’ye, TBMM tarafından İstiklal Madalyası verildi. Hayatının son yıllarını İzmir’de geçiren Yörük Ali Efe, 1951 yılında geçirdiği tramvay kazası sonucu bacaklarını kaybetti. Tedavi için gittiği Bursa’da, 23 Eylül 1951’de hayatını kaybetti.
İZMİR’E GİRMEK TÜRK ORDUSUNUN HAKKIDIR" DİYEREK GERİ ÇEKİLDİ
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Günver Güneş, Yörük Ali Efe'nin Türk ordusuna olan bağlılığını ve direnişteki rolünü şu sözlerle özetliyor:
“Yörük Ali Efe ve başında bulunduğu Milli Aydın Alayı, Yunan kuvvetlerine ağır darbeler indirdi. Yunan ordusunun Anadolu içlerine ilerleyişi, onun önderliğindeki çete baskınlarıyla sekteye uğradı. Asker firarilerinin toplanarak Kuvayı Milliye’ye ve oradan da düzenli orduya kazandırılmasında büyük katkısı oldu.”
Dr. Güneş, Yörük Ali Efe'nin Büyük Taarruz sonrasında Küçük Menderes Havzası’nda Yunan kuvvetlerini takip ettiğini belirterek şu detaya dikkat çekiyor:
“Kiraz, Ödemiş, Tire ve Torbalı üzerinden İzmir’e kadar Yunanlıları takip etti. Ancak İzmir’in girişinde durdu. Çünkü İzmir’e girmenin Türk ordusunun hakkı olduğunu düşündü. Bu davranışı, hem orduya olan saygısını hem de vatanseverliğini ortaya koyuyor.”