Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer alan Delikli Mağara’da yürütülen kazılarda, tarih öncesi dönemlerden Orta Çağ’a kadar uzanan bulgular gün yüzüne çıkarıldı. Van Gölü seviyesinden yaklaşık 60 metre yükseklikte bulunan mağarada, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve desteğiyle iki yıldır süren arkeolojik çalışmalar kapsamında önemli keşifler yapıldı.
Kazılar, Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sinan Kılıç’ın bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Şimdiye kadar beş farklı tabaka tespit edilen alanda, 8 bin yıl öncesine ait obsidiyen aletler, Urartu dönemi mezarları ve Orta Çağ yapıları ortaya çıkarıldı.
BEŞ TABAKA, ÜÇ FARKLI DÖNEME AİT BULGULAR
Kazı ekibi, mağaranın farklı dönemlerde kullanıldığını gösteren beş tabaka belirledi. Dördüncü tabakada 8 bin yıl öncesine tarihlenen çanak çömlek parçaları ve obsidiyen aletler, üçüncü tabakada ise Urartu dönemine ait çoklu mezarlar, iskelet kalıntıları, süs eşyaları ve demir bıçaklar bulundu.
Bu mezarların üzerine daha sonraki dönemde kireç harcıyla sıvanmış bir Orta Çağ yapısı inşa edildiği belirlendi. Kazı ekibine göre bu durum, bölgenin tarih boyunca kesintisiz bir yerleşim alanı olarak kullanıldığını gösteriyor.
URARTU MEZARLARI TAHRİP EDİLMİŞ, KEMİKLER KORUMA ALTINA ALINDI
Kazının bilimsel danışmanı Dr. Sinan Kılıç, mağaranın tarih öncesi çağlardan itibaren farklı amaçlarla kullanıldığını belirtti. Kılıç, “Geçen yılki kazılarda Urartu dönemine ait çoklu bir mezar bulmuştuk. Bu yıl çalışmaları genişletince, mağaranın önüne yapılmış yeni bir yapı ortaya çıktı. Görünüşe göre bu yapı inşa edilirken Urartu mezarları dağıtılmış ve tahrip edilmiş. Şu anda kemikler belgeleniyor ve koruma altına alınıyor.” dedi.
Kılıç, mağaranın bir dönem kamp alanı olarak kullanıldığını, sonrasında ise yerleşim ve gömü alanına dönüştüğünü ifade etti.
VAN GÖLÜ’NÜN ESKİ KIYISINDA YAŞAM İZLERİ BULUNDU
Kazı alanında yapılan sondajlarda, mağaranın çıkış kısmında kum katmanları tespit edildi. Bu bulgu, Delikli Mağara’nın geçmişte Van Gölü’nün eski kıyısına çok yakın bir noktada yer aldığını gösteriyor.
Kılıç, “Bir zamanlar mağaranın çıkışı göl kıyısına yakındı. Bu da tarih öncesi dönemde burada yaşayan insanların göl kaynaklarından yararlandığını ortaya koyuyor.” dedi. Bu tespit, Van Gölü havzasındaki tarih öncesi yaşam biçimlerine dair önemli ipuçları sunuyor.
ŞEFFAF OBSİDİYEN ALETLER BÖLGE İÇİN NADİR BİR KEŞİF
Kazılarda ele geçirilen cam benzeri şeffaf obsidiyen aletler, bölge arkeolojisi açısından dikkat çekici bulundu. Dr. Kılıç, bu malzemelerin büyük olasılıkla Erciş’teki Meydan Dağı’ndan getirildiğini ifade etti.
Beş farklı tabakanın bulunduğu mağarada, alt katmanlarda 7–8 bin yıl öncesine ait yaşam izleri saptandı. Orta tabakalarda ise Urartu ve Orta Çağ dönemlerine ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. Araştırmacılar, bazı tabakalarda definecilik faaliyetlerine dair izlerin de bulunduğunu aktardı.
KAZILAR GELECEK YIL DA SÜRECEK
Dr. Kılıç, kazıların önümüzdeki yıl da devam edeceğini ve elde edilen eserlerin Ahlat Müze Müdürlüğü’ne teslim edilerek laboratuvar incelemelerinin yapılacağını belirtti.
“Bu kazılar, Van Gölü çevresinin binlerce yıllık kültürel sürekliliğini anlamamız açısından büyük önem taşıyor. Buluntular, yalnızca bölgesel değil, tüm Güneybatı Asya arkeolojisine yeni katkılar sunacak.” dedi.