Teknoloji

Nükleer silahların sayısı önemli bir güvenlik endişesi oluşturuyor

Nükleer silahların yapım süreci, uranyumun zenginleştirilmesinden fisyon tepkimesine kadar pek çok karmaşık aşamayı içeriyor.

Abone Ol

Nükleer silah üretimi için en kritik adım, uranyum-235 izotopunun zenginleştirilmesidir. Doğal uranyumda bulunan uranyum-235 oranı yaklaşık %0.7 iken, atom bombası yapımı için bu oran %90'a kadar çıkarılmalıdır. Bu işlem, genellikle gaz santrifüjleri kullanılarak gerçekleştirilir. Santrifüjler, uranyum heksaflorid gazını yüksek hızda döndürerek, daha ağır olan uranyum-238 izotopunu dışa iter ve daha hafif olan uranyum-235'i merkeze toplar. Bu sayede, uranyum-235'in yoğunluğu artırılır ve silah yapımına uygun hale getirilir .

ATOM BOMBASI ÜRETİMİ

Atom bombasının çalışma prensibi, fisyon reaksiyonuna dayanır. Bu reaksiyon, bir nötronun ağır bir atom çekirdeğine çarpmasıyla başlar ve zincirleme bir reaksiyon sonucu büyük miktarda enerji açığa çıkar. Uranyum-235 izotopu, bu tür bir reaksiyona girebilen "bölünebilir" (fissionable) bir izotop olarak bilinir. Ancak, doğada bulunan uranyumun büyük kısmı uranyum-238'dir ve bu izotop, fisyon için uygun değildir .

ZENGİLEŞTİRİLMİŞ URANYUM VE PLÜTONYUM

Nükleer silah üretimi için gerekli olan uranyum, genellikle %90 veya daha yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum-235 içerir. Bu "silah sınıfı uranyum", atom bombası yapımında kullanılır. Alternatif olarak, plütonyum-239 izotopu da nükleer silah üretiminde kullanılabilir. Plütonyum-239, kullanılmış nükleer yakıttan elde edilir ve yüksek patlayıcı potansiyele sahiptir .

KÜRESEL NÜKLEER SİLAH STOKU

Dünya genelinde, nükleer silahların sayısı önemli bir güvenlik endişesi oluşturmaktadır. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, Ocak 2024 itibarıyla dünyada yaklaşık 12.121 nükleer savaş başlığı bulunmaktadır. Bu başlıkların yaklaşık 9.585'i askeri stoklarda hazır durumda tutulurken, 3.904'ü operasyonel kuvvetlerle konuşlandırılmıştır. En fazla nükleer silaha sahip ülkeler arasında Rusya ve ABD önde gelmektedir .