Teknoloji

Batarya geri dönüşümü kritik madenlerin değerlendirilmesinde önem taşıyor

Artan elektrikli araç kullanımıyla birlikte batarya geri dönüşümü, Türkiye için enerji bağımsızlığı açısından hayati önem taşıyor...

Abone Ol

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından yayımlanan bir rapora göre, elektrikli araç bataryalarının geri dönüştürülerek içlerindeki kritik madenlerin yeniden kullanılabilir hale getirilmesi, ülkelerin enerji bağımsızlığını sağlaması açısından hayati önem taşıyor. TTGV Yenilikçi Teknoloji Programları Direktörü Dr. Serdar Gökpınar, bu konunun sadece çevresel değil, aynı zamanda stratejik bir mesele olduğunu vurguluyor.

Elektrikli Araç Piyasasında Küresel ve Yerel Gelişmeler

Elektrikli araçların kullanımı tüm dünyada hızla artıyor. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) verilerine göre, 2024 yılında dünya genelinde 17,3 milyon elektrikli otomobil üretildi ve bu rakam bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 25'lik bir artışa işaret ediyor.

Küresel üretimin lideri Çin, 12,4 milyon araç üretimiyle öne çıkarken, onu 2,4 milyonla AB ülkeleri ve 1,1 milyonla ABD takip ediyor.

Türkiye'de de elektrikli otomobil kullanımı büyük bir ivme kazandı. Togg'un da etkisiyle, trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı temmuz sonu itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre yüzde 120,6 gibi rekor bir artışla 289 bin 457'ye ulaştı.

Bu büyüme, batarya üretimini ve dolayısıyla bataryaların ana hammaddesi olan kritik madenlere olan ihtiyacı da artırıyor. TTGV raporuna göre, Türkiye'de batarya üretim tesislerine yapılan yatırımlar şimdiden 1 milyar doları geçmiş durumda.

Batarya Geri Dönüşümü: Neden Kritik?

Dr. Serdar Gökpınar, batarya üretiminde Lityum, kobalt, manganez ve nikel gibi nitelikli malzemelere duyulan ihtiyacın en temel zorluk olduğunu belirtiyor. Rezervlerin coğrafi dağılımındaki dengesizlik ve madenlerin işlenmesi için gereken ileri teknoloji, bu durumu stratejik bir mesele haline getiriyor.

Özellikle lityum ve bakır gibi kritik madenlerin rezervlerinin azalmasıyla birlikte, maden çıkarımının 2035'ten sonra zorlaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum, batarya geri dönüşümünü kaçınılmaz bir çözüm olarak öne çıkarıyor. Geri dönüşüm, hem enerji bağımsızlığını güçlendiriyor hem de madenlere erişimdeki zorlukları hafifletiyor.

Avrupa Birliği ve Çin'den Örnek Politikalar

AB, bataryaların kendi topraklarında kalması için çaba gösterirken, 2031 yılından itibaren pil üretiminde geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını zorunlu hale getiriyor. Örneğin, bataryalarda kullanılan lityumun 2031'de yüzde 6, 2036'da ise yüzde 12 oranında geri dönüştürülmüş malzemeden sağlanması planlanıyor.

Çin, hem maden varlığı hem de yüksek teknolojili maden işleme kapasitesiyle bu alanda kilit bir aktör konumunda.

Türkiye'de de Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) bu yönde adımlar attığını belirten Gökpınar, bu çabaların yasal düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.

TTGV olarak batarya geri dönüşümü konusunda derin araştırmalar yürüttüklerini ve bazı projelere destek vereceklerini belirten Dr. Serdar Gökpınar, "Bataryaların geri dönüşümü, özellikle bazı madenlerin bizde olmaması nedeniyle çok kıymetli. Bu konu hem stratejik anlamda enerji bağımsızlığımız hem de cari açığımızın önemli bir bölümünün enerji kaleminden gelmesi dolayısıyla büyük önem taşıyor." ifadeleriyle konunun Türkiye için hayati önemini özetliyor.