Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir illerinin kesişim noktasında yer alan Dağlık Frigya, M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’nun en parlak uygarlıklarından biri olarak tarihe geçti.
Frigler, bu topraklarda kaya yerleşimleri, anıtlar ve dini yapılarla iz bırakarak benzersiz bir kültürel miras oluşturdu. Günümüzde “Frig Vadisi” adıyla bilinen bölge, doğa ve tarih meraklıları için eşsiz bir gezi rotası olarak öne çıkıyor.
Frigya topraklarında gezinti, Ayazini köyünden başlıyor. Afyon çiçekleriyle süslü tarlalar arasından geçilen bu rota, geçmişin izlerini bugüne taşıyor.
Avdalaz Kalesi, Üçler Kayası, Aslantaş Anıtı ve Gazlıgöl kaplıcaları, Friglerin yaşam biçimini yansıtan önemli duraklar arasında yer alıyor.
KRAL MİDAS VE FRİG EFSANELERİ
Friglerin ilk kralı Gordias, adını tarihe “Frig Düğümü” efsanesiyle yazdırdı. Kahinlerin kehanetiyle kral ilan edilen Gordias’ın oğlu Midas ise, dokunduğu her şeyi altına çeviren lanetiyle bilinir.
Tanrılardan Dionisos’un verdiği bu güç, Midas’ın hayatını altüst ederken, mitolojik anlatılara göre altınla birlikte pişmanlık da beraberinde gelir.
Bir başka efsanede ise Midas, Tanrı Apollon tarafından cezalandırılır ve kulakları eşek kulağına dönüşür.
Halk arasında yayılan bu hikâye, “Yerin kulağı vardır” atasözünün kaynağı olarak bilinir. Frig kültürünün bu yönü, efsane ve inançların halk yaşamındaki yerini açıkça göstermektedir.
YAZILIKAYA VE FRİG DİNİ MİRASI
Frigler’in en görkemli eseri olan Yazılıkaya Anıtı, Eskişehir’in Han ilçesi yakınlarında yer alır.
Ana Tanrıça Kibele’ye adanan bu 17 metrelik kaya tapınağı, Frig mimarisinin doruk noktası kabul edilir. Milattan önce 8. yüzyılda yapılan anıt, dini ritüellerin gerçekleştirildiği önemli bir merkez olmuştur.
Frig dini, doğurganlık ve bereketi simgeleyen Ana Tanrıça inancına dayanıyordu. Kibele, doğanın, şehirlerin ve tarımın koruyucusu olarak saygı görürdü.
Güneş Tanrısı Sabazios ve Ay Tanrısı Men ise Frig inanç sisteminin diğer önemli figürlerindendi.
GÜNÜMÜZDE FRİG VADİSİ
Bugün Frig Vadisi, tarihi kalıntıları, kaya anıtları ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Bölge; yürüyüş parkurları, bisiklet rotaları ve fotoğraf noktalarıyla kültürel turizmin yeni gözdesi haline gelmiş durumda. Haziran ayında çiçeklerle bezenen vadiler, antik dönemin izlerini keşfetmek isteyenlere unutulmaz bir deneyim sunuyor.