Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

YILBAŞI AKŞAMI İÇİN 5 ÖNERİ

Yeni yıl dünyada her

Yeni yıl dünyada her toplumda farklı şekillerde ve çeşitli ritüellerle kutlanıyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanlığı Bölümü’nden Dyt. Melis Gülbaş, yılbaşı gecesi sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.

İnsanlar geçirdikleri seneyi uğurlarken yeni yıla yeni kararlar alarak, iyi dileklerle giriyorlar. Kutlamalar ve geleneklerin farklı olduğu yeni yıl kutlamalarının ortak noktası ise renkli sofralar oluyor. Sağlıklı besinleri tercih ederek ve porsiyon kontrolü yaparak yeni yıl akşamını sindirim sorunları yaşamadan geçirmek mümkün olabiliyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanlığı Bölümü’nden Dyt. Melis Gülbaş, yılbaşı gecesi sağlıklı beslenme hakkında bilgi verdi.

“KAHVALTINIZI İYİCE ACIKTIĞINIZ ZAMAN YAPIN”

Yeni yıla girerken sağlıklı bir beslenme rutini oluşturmanın yıl boyunca sağlıklı kalmak için önem taşıdığını söyleyen Diyetisyen Gülbaş, “Sağlıklı yemek alışkanlıkları edinmek basit ipuçlarıyla daha da kolaylaşabilir. Güne enerjik olmak ve tokluk süresini uzatabilmek için kahvaltıdan önce bir tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı ya da ghee (sadeyağ) ilaveli sade bir kahve veya bitki çayı ile başlanabilir. İlk öğün, enerji düşüşü olmaksızın başlayacak en geç saatte başlamalıdır, bu insülin sentezini geç başlatacak ve beraberinde kan şekeri dalgalanmalarının önüne geçerek tokluk süresinin uzamasına destek olacaktır. Protein, iyi kalite yağlar, kompleks karbonhidratlar ve liflerden zengin besinleri içeren bir öğün tercih edilmelidir. Yumurta, zeytin, avokado, ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlar, yeşillikler, tatlı patates, kırmızı pancar gibi kök sebzelerle renkli bir öğün hazırlanabilir. Besinleri kullanarak bir tabak, renkli bir omlet veya bir salata kasesi yapılabilir” dedi.

“ÖĞÜNLER ARASINDA 4 SAAT BOŞLUK BIRAKIN”

Gün içerisinde minimum 2 litre su ve 2 fincan bitki çayı tüketilebileceğini aktaran Diyetisyen Gülbaş, ara açlıkları desteklemek için fonksiyonel yağlardan faydalanabileceğini söyledi. Gülbaş, “Fonksiyonel yağlarda  zeytinyağı, ghee (sadeyağ), hindistan cevizi yağı, avokado yağı kullanılabilir. Açlık durumuna göre 2-3 öğün tercih etmek yeterlidir, tüketilen her bir besinin bir öğün olarak kabul edildiği unutmamalıdır. Sindirimi olumsuz etkilememek adına öğünler minimum 4 saat boşluklarla planlanmalıdır. Akşam yemeğine kadar açlığı dengelemekte problem yaşanıyorsa, ara öğün olarak mevsim sebzeleri ile hazırlanmış zeytinyağlı sebze yemeği ve renkli bir salata tüketilebilir.  Akşam yemeğinde başlangıç olarak un, tahıl, baklagiller ve krema içermeyen bir sebze çorbası tüketilebilir. Çorbadan sonra bir tabak hazırlanmalı ve sonrasında ekleme yapılmamalıdır. Tabak dört parçaya bölünebilir; iki parçaya sebze ve kök sebzeler, bir parça protein (balık, tavuk, hindi, kırmızı et) diğer parça ise baklagiller ve tahıl grupları olarak değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.

“TATLI TERCİHLERİ SÜTLÜ TATLILARDAN YANA OLMALIDIR”

“Besinlere her zaman ulaşılabileceği unutulmamalı ve mide çok zorlanmamalıdır” diyen Gülbaş, şunları kaydetti: Akşama devam ederken, tatlılar ve kuruyemişlerin tüketiminde porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. Tatlı tercihleri sütlü tatlılardan yana olmalıdır. Yarım porsiyon tatlı, kestane, meyve ve bir avuç kuruyemiş yeterli olacaktır. Sindirimi rahatlatmak için kişniş, kimyon, rezene ile destekleyici bir bitki çayı hazırlanabilir. Yeni yılın ilk gününde yine aynı şekilde dengeli öğünler planlanmalıdır. Sindirim kanalını dinlendirmek için sebze çorbaları, yeşil sebze suları, bol su, bitki çayları eklenebilir. Besinlerle kurulan ilişkinin sağlıklı olması önemlidir. Besinler mutluluk kaynağı olabileceği gibi pişmanlığa da yol açabilmektedir. Yemek yerken kilo alma korkusu yüzünden duyulan endişe ve kaygı parasempatik sistem aktivitesini olumsuz etkileyerek sindirim sisteminin fonksiyonlarını bozabilir. Bu durum da besinlerin sindirim ve emiliminde problemlere yol açabilmektedir.