1980 yılında Kahramanmaraş'ta katıldığı halk eğitim kursuyla el işçiliğine başlayan Karakozak, mesleğin inceliklerini öğrendikten sonra kendi atölyesini kurdu.
2010 yılında Mersin'in Yenişehir ilçesine taşıdığı iş yerinde, nevresim, pike, kırlent, masa örtüsü, kanaviçe ve dantel gibi çeyizlerde sıkça kullanılan ürünleri dikiyor.
Karakozak, tasarımlarını kayınvalidesinden miras kalan 70 yıllık dikiş makinesiyle yapıyor ve aynı zamanda müşterilerinin yıpranmış ürünlerinin tadilatını gerçekleştiriyor.
Aynı zamanda çırak ve kalfa yetiştirmeyi de sürdüren 60 yaşındaki Karakozak, bu geleneksel mesleğin unutulmaması için çaba harcıyor. Bu çaba, Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından Ahilik Haftası'nda plaketle ödüllendirildi.
Satı Karakozak, evli ve 2 çocuk annesi bir esnaf olarak, genç yaşlardan itibaren sürdürdüğü mesleğini hala aynı heyecanla icra ettiğini belirtiyor. Mesleğinin bir çocukluk hayali olduğunu dile getiren Karakozak, şunları söylüyor: "Meslekte bu kadar ilerleyeceğimi düşünmüyordum. Öğrencilerimle ürünler üretiyor ve dikiyoruz. Kızım da mağaza bölümünde kendi ürünlerimizi satışa sunuyor. Atölyemde, kayınvalidemden miras kalan 70 yıllık dikiş makinesiyle en güzel işleri yapıyorum. Sandıkta bekleyen kanaviçeleri yeniden hayata döndürüyor, dantelleri kumaşlara işliyorum."
Karakozak, atölyesini evi gibi görüyor ve işinin ona inanılmaz bir mutluluk verdiğini ifade ediyor. Ona göre, işi sanki üçüncü bir çocuğu gibi ve her gün iş yerini açtığında büyük bir coşku hissediyor.
Mesleki eğitimine de devam eden Karakozak, "Mersin'e geldiğimde halk eğitimi kurslarına katıldım ve usta öğreticilik belgesi aldım. Mesleki eğitim merkezlerinde öğrenciler yetiştiriyorum. Yaptığım işi başkalarına aktarmak beni mutlu ediyor." şeklinde konuşuyor.