Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun artış trendi

Gelecek Yıl 9,5 Milyonu

Gelecek Yıl 9,5 Milyonu Aşması Bekleniyor

Türkiye’de yaşlı nüfusun artış trendi devam ediyor ve uzmanlar, önümüzdeki yıl 65 yaş üstü nüfusun 9,5 milyonu aşacağını öngörüyor. İşte bu önemli demografik değişimin detayları:

Artan Yaşlı Nüfus Oranı

Üniversitenin Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Emine Özmete’nin verilerine göre, son beş yılda Türkiye’de yaşlı nüfus yüzde 22,6 artarak 2022’de 8 milyon 451 bin 669 kişiye ulaştı.

Bu artışla birlikte yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2023’te yüzde 10,2’ye çıkarak Cumhuriyet tarihinde ilk kez çift haneye yükseldi.

Gelecek Projeksiyonlar

Özmete’nin açıklamalarına göre, Türkiye’de yaşlı nüfusun artış hızı devam ediyor. 2025 yılında 65 yaş ve üstü kişi sayısının 9 milyon 731 bin 422’ye ulaşması beklenirken, bu oranın ilerleyen yıllarda da artarak devam etmesi öngörülüyor.

Nüfus projeksiyonlarına göre, 2030 yılında yaşlı nüfus oranının yüzde 12,9’a, 2040 yılında yüzde 16,3’e, 2060 yılında yüzde 22,6’ya ve 2080 yılında yüzde 25,6’ya yükseleceği tahmin ediliyor.

Toplumsal Etkileri ve Önlemler

Yaşlanan nüfusun toplum üzerindeki etkilerine dikkat çeken Özmete, yaşlanmanın işgücü, finansal piyasalar ve aile yapıları gibi birçok alanda değişikliklere yol açtığını belirtti.

Bu nedenle, yaşlanan nüfusa yönelik sağlık, bakım ve sosyal destek hizmetlerinin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Yerel Yönetimlerin Rolü

Özmete, yerel yönetimlerin de yaşlanan nüfusa yönelik politika ve hizmetlerde aktif rol alması gerektiğini vurguladı. Yaşlı konseylerinin oluşturulması ve yaşlıların katılımının sağlanması gibi adımların, yaşlıların topluma entegrasyonunu ve yaşam kalitesini artırıcı önlemler olduğunu ifade etti.

Yaşlı nüfusun artış trendinin sürmesiyle birlikte, toplumsal olarak yaşlılara destekleyici ve katılımcı bir ortamın oluşturulmasının önemi giderek artıyor. Prof. Dr. Emine Özmete’nin vurguladığı gibi, daha uzun bir yaşamın sadece bireyler için değil, toplumun tüm kesimleri için bir fırsat olduğunu unutmamak gerekiyor.