TAVŞANLILI ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE KENDİ EVLADIĞINI MİLLETVEKİLİ GÖRMEK İSTİYORSA BU DEFA AKILLI DAVRANMALIDIR

Lao Tzu’nun “İnsan Doğarken” başlıklı şiirini kaç kişi okumuştur? “İnsan doğarken yumuşak ve güçsüzdür, ölürken sertleşir ve katılaşır. Ağaç filizlenirken yumuşak ve esnektir, ölünce kurur ve solar. Gerçekten de, katılık ve güç ölümün yoldaşıdır. Esneklik ve güçsüzlük yaşamın yoldaşıdır. Böylece, silahı güçlü olan ordu yenilir, odunu sert olan ağaç kesilir. Gerçekten de katılar ve güçlüler aşağıda, esnekler ve güçsüzler yukarıdadır…” Öyleyse Tavşanlılı seçmen olarak esnekliğin ve gücün yanında olmak zorundayız. Kuru inatlar, hazımsızlıklar, dargınlıklar, zayıf görüşlere dur deme zamanıdır. Eğer Tavşanlı’yı düşünüyorsak, asgari müşterekte bir araya gelmeliyiz. Ortak paydada buluşmalıyız. Kırmızı çizgimiz Tavşanlı, parolamız Tavşanlı, işaretimiz Tavşanlılı bir milletvekili olmalıdır.

Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar, aradan geçen neredeyse 100 yıla varan zaman sürecinde Tavşanlılılar, kendi evlatlarından sadece 9’unu bunlar da: Merhum Halil Benli, Ahmet Kavuncu, Mehmet Diler, Haşim Benli, H. Cavit Erdemir, Ahmet Derin ve halen hayattalar, Doç. Dr. Mustafa Kalemli (Eski TBMM Başkanlarından ve çeşitli bakanlıklarda bulundu), Hüsnü Ordu ve hala KSBÜ Rektörü Prof. Dr. Vural Kavuncu’yu, evlatlarını, Kütahya milletvekili olarak TBMM’ye, Ankara’ya göndermiştir. Sadece merhum Halil Benli dışında bu milletvekilleri ince hesapların bir sonucu olarak milletvekili olmuşlardır. Bu işin hesabını en iyi yapan da arkadaşım merhum Av. H. Cavit Erdemir’di.

Şimdi her Tavşanlılı önümüzdeki genel seçimlerde en azından bir evladını yine milletvekili görmek istiyorsa, önce şapkasını başına giymeli, gözlüğünü gözlerine takıp, aklını başına toplayıp, ince eleyip sık dokuyup, bütün formülleri değerlendirip öyle hareket etmelidir. Tavşanlılı, en azından bir evladını Türkiye Millet Meclisi Başkanı, iki evladını da bakan görmüş bir ilçedir. Eğer, yeniden bu mutluluğu yaşamak, görmek istiyorsa bu defa daha akıllı olmak zorundadır. Eski güçlü günlerini hayal ediyorsa, şimdiden kollarını sıvamalıdır. Milletvekilsiz kalmadığı için de milletvekilsiz kalmanın ne demek olduğunu artık yeni yeni anlamaktadır. Sen ilin en büyük ilçesi olacaksın, merkezden sonra en büyük seçmene sahip olacaksın, milletvekili çıkaramayacaksın. Bunu hiçbir mantık kabul etmez. Bunun izahı yoktur. Tavşanlı, Kütahya’nın sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmiş en büyük ilçesidir ve bir evladını mutlaka ne yapıp yapıp önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili olarak Ankara’ya göndermelidir. Bu nasıl olacaktır? Birçok Tavşanlılı belki bunun idraki içinde değildir. Hani oğlu yaşlı annesinin yanına gelip “Ana, devlet ağzında tek dişi kalmış yaşlıları evlendirecek” deyince yaşlı anası yerinden doğrulup, elini ağzına götürüp ağzındaki tek dişe dokunarak oğluna; “İnanamıyom a Memedim” demiş ya, bunun gibi buna ben de inanamıyom ama neden olmasın ki? Bu akıllı olmakla mümkün olabilecektir. Nihayet şurada 40 kişiyiz. Oturacağız, bir araya geleceğiz. Bir asgari müşterekte buluşacağız ve bir kişide karar kılacağız. Bunu yaparken de şu partiymiş, bu partiymiş hesabı yapmayacağız. O kadar. Ondan sonra bütün gücümüzle bu üzerinde karar kıldığımız hemşerimizi kazandırmak için elimizden geleni yapacağız. Her siyasi parti kendi adayını kazandırmak ister. Ama biz Tavşanlı partisi için çalışacağız. Tavşanlılı bunu yapabilecek, olgunluğa, kararlılığa, güce sahip seçmenlere sahiptir. Bunun ötesinde büyük bir ailedir. Nihayette seçilecek milletvekili bizden biri olmalıdır. Kendisine: “N’aptın bizim oğlan?” diyebileceğimiz biri olmalıdır. Yanağından öpebileceğimiz, randevusuz yanına ulaşabileceğimiz, bize tahammül etmesini bilen biri olmalıdır. Tavşanlılı, Tavşanlılı olmayanların değirmenine su taşımayı artık bırakmalıdır. Kendi değirmenine bakmalıdır. Aksi takdirde, kaçınılmaz son bizi bekler. Meselelerimizi ıslık çalarak arayanlara kapılarımızı daha ne kadar açık tutacağız? Ben Tavşanlı’da Tavşanlılı bir milletvekili görmek istiyorum. Bugüne kadar ne zaman haberden yana sıkıntım olmamışsa bunu Tavşanlılı parlamenterlere borçluyum. Beni ister yerel milliyetçi, ister Tavşanlı sempatizanı, isterse başka bir açıdan değerlendirin. Bana göre önemli olan Tavşanlı’dır. Konu Tavşanlı ise, gerisi teferruattır. Tavşanlı’da mevcut seçmen sayısı Tavşanlı’ya zaten istediği milletvekilini seçmeye yeter durumdadır. Bir bağımsız bile Tavşanlılının oylarıyla kazanabilir. Bakın bu saatten sonra yapılacak bir yanlışın faturasını kimse ödeyemez. Cumhuriyet 100 yaşına basarken TBMM’de neden bir Tavşanlılı bir Kütahya Milletvekili olmasın ki? Bütün siyasi partilerin Tavşanlı teşkilatları bir yuvarlak masa etrafında toplanmalı Tavşanlı’nın önünü açmalıdır.