İddianamede belirtilenlere göre, göçmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerde, kamuya açık yerlere asılan kurt görselli afişler ve faşist Nazi ırkçı amblemlerle süslenen duvarlara yapılan yazılarla halk arasında korku ve panik yaratma amaçlanmış.
Bu içeriklerin sosyal medya üzerinden yayılması sonucu, Adana'da bir yabancı uyruklu bireyin silahlı saldırı sonucu öldürülmesine kadar varan olaylar zinciri yaşanmış.
İddianamede vurgulanan bir diğer önemli nokta ise demokratik toplum düzeninin çoğulculuğu. Anayasa'ya göre, farklı ırk, din, etnik köken, mezhep gibi unsurların korunduğu vurgulanarak, Atatürk milliyetçiliğinin de bu çerçevede hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir şekilde herkesi koruma altına aldığı ifade edilmiştir.
İddianamede ismi geçen 32 şüpheli hakkında, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçlarından toplamda 15'er yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir. Ümit Özdağ'ın parlamenter sıfatının bulunması nedeniyle dosyasının ayrıldığı belirtilmiş, ayrıca Özdağ hakkında da benzer suçlamalarla ayrı bir dosya açılmıştır.