Sınav sürecini aile-çocuk denkleminden çıkararak öğrenci-eğitim koçu bağlamında sürdüren eğitim ve öğrenci koçluğu, aile-çocuk arasındaki gerilimi de yok ediyor.
Eğitim ve Öğrenci Koçu Dr. Halil Kunt, “Günümüzde üst düzey şirketlerde yöneticilerin koçları var. Bu anlamda çocuğumuza bu kadar yatırım yaparken, başarının anahtarı beyin ve bağırsak sağlığını da ihmal etmemek için bu konu önemli.” dedi.Ailelerle çocuklar arasındaki ilişkide gerilimin en üst seviye çıktığı süreçlerden birisi hiç şüphesiz sınav süreci. Bu süreçte çocuğundan başarı bekleyen aile ile bu beklentiyi bilen ve üstüne başarı elde etmeye çalışan çocuk karşı karşıya kalıyor.
Yaşanan bu karşılıklı beklenti ile aileler ile çocuklar arasında istenmeyen stres ve gerilimler yaşanıyor. Bu noktada Eğitim ve Öğrenci Koçu Dr. Halil Kunt, önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak eğitim koçluğunu anlatan ve yanlış bilinenleri anlatan Dr. Kunt, eğitim koçluğunun ödev takibi süreci olmadığını vurguladı. En başta yapılması gerekenin çocuğun kendisini tanımasını sağlamak olduğunu aktaran Kunt, “Dahi öğrenci yoktur. Sadece neyi nasıl yapması gerektiğini bilen başarmayı bilen öğrenci vardır. Bu nedenle anne babalar çocuklarına ciddi yatırımlar yapıyorlar. Özel okullara gönderiyorlar, özel dersler aldırıyorlar. Ama atladıkları bir nokta var ki tüm bu yatırımlarına değer kazanması için esas yapmaları gereken profesyonel bir destek almalıdır. Çünkü başarı profesyonel bir süreçtir. Başarı için profesyonel eğitim süreci, bu sınav süreci başarılı bir şekilde, profesyonel bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bu noktada da anne babaların mutlaka eğitim koçluğu alması gerekmektedir. Eğitim koçluğu çocuğun kendi ayaklarının üstünde durmasının öğretildiği bir süreçtir. Sadece ödev takibinin yapıldığı bir süreçten ziyade çocuğa ödev ödevi yapma motivasyonunun kazandırıldığı, kendi öz denetim becerilerinin kazandırıldığı bir süreçtir.” ifadelerini kullandı.Eğitimin yalnızca bilginin aktarıldığı bir süreç olmadığını bildiren Kunt, bilginin işleneceği beynin sağlıklı olması gerektiğini hatırlattı.
“Bedenin sağlıklı olması gerek ve çocuğun ruhsal olarak buna hazır olması gerekir.” diyen Kunt, şöyle devam etti: “Bunun için de beynin sağlıklı olması, beynin hücrelerinin çalışmasının üzerine, hormonların yeterli olması gerekmektedir. Bu hormonların üretildiği yer ise bağırsak ve buradaki mikrobiyota. Dolayısıyla akademik başarı aynı zamanda beyin sağlığı kadar bağırsak sağlığına da bağlıdır. Bu noktada beyin bağırsak sağlığını belirleyen en temel faktörler ise beslenme, uyku, egzersiz gibi yaşamsal aktiviteler, bu tarz davranışlardır. Bu nedenle eğitim koçluğu yalnız eğitim koçluğu olarak görülmemeli. Sınav sürecinin profesyonel bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Benim bu konuda ailelere bir uzman olarak önerim çocuklarına bu süreçte mutlaka bir profesyonel destek almaları gerekmektedir.”Günümüzde dünyanın her yerinde tüm üst düzey şirketlerde yöneticilerin koçları olduğunu dile getiren Kunt, bu noktada eğitimde de günümüzde bu koçluğu alan öğrencilerin akranlarından daima bir adım önde olduğunu anımsattı.
Bu konuda ebeveynlere seslenen Kunt, “Aileler mutlaka çocuklarına eğitim koçluğunu aldırmaları gerekir. Ancak toplumumuzda herkes eğitim koçu değildir. O kadar çok fazla eğitim koçu var ki bunların pek çoğunun eğitim koçluğunun ne olduğunu bile bilmediklerini ibretle üzülerek izlemekteyim. Maalesef bu konu şu an anlaşılmış durumda değil.” diye konuştu. HABER MERKEZİ