İzmir’de, akademisyen Serpil Erfındık’ın uzaklaştırma kararı aldırdığı eski eşi tarafından öldürülmesine ilişkin davada, ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle yargılanan 8 kamu görevlisinden 2’sine verilen hapis cezaları, istinaf mahkemesi tarafından hukuka uygun bulundu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yapan Serpil Erfındık, 15 Aralık 2013'te, uzaklaştırma kararı aldırdığı eski eşi Vedat Atik tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Cinayetle ilgili yürütülen yargılamalarda, Vedat Atik hakkında toplam 28 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verilmişti. Ancak ailenin kamu görevlilerinin de sorumluluğu bulunduğu yönündeki şikâyetleri üzerine süreç genişledi.
ANAYASA MAHKEMESİ YAŞAM HAKKI İHLALİ KARARI VERMİŞTİ
Ailenin kamu görevlileri hakkında yaptığı başvurulara rağmen soruşturma izni verilmemesi üzerine dosya Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Yüksek Mahkeme, 29 Eylül 2021’de verdiği kararda, “Anayasa’nın 17. maddesiyle güvence altına alınan yaşam hakkının, koruma ve etkili soruşturma yükümlülüğü bakımından ihlal edildiğine” hükmetti.
Bu karar sonrası dönemin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Z.Y. ile bir başkomiserin de aralarında bulunduğu 8 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verildi ve İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
İKİ SANIĞIN CEZASI ONANDI
22 Mart 2024’te görülen duruşmada, sanıklardan A.İ.Ö, G.İ, B.B, M.F.O, S.S. ve İ.Ö. beraat ederken; dönemin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Z.Y. ile o dönem başkomiser olarak görev yapan R.K.S’ye 9 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ceza, iyi hal indirimiyle 7 ay 15 güne düşürülerek hükmün açıklanması geri bırakıldı.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, dosya üzerindeki incelemesini tamamlayarak söz konusu cezaları hukuka uygun buldu ve kararı onadı.
Diğer 6 sanık hakkında verilen beraat kararları da istinaf tarafından yerinde görüldü.
NE OLMUŞTU?
Serpil Erfındık, uzun süre psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıktan sonra hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı eski eşi Vedat Atik tarafından 2013 yılında evinde öldürülmüştü. Erfındık’ın ölümünün ardından, şiddet öyküsüne rağmen kamu kurumlarının yeterli koruma sağlamadığı iddiasıyla ailesi çeşitli hukuk yollarına başvurmuş, süreç yıllar sonra kamu görevlilerinin yargılanmasıyla devam etmişti.