SAYIN VALİMİZİN KÜTAHYA TİCARET BORSASI’NDA YAPTIKLARI VECİZ KONUŞMADAN SATIRLAR

Kütahya en şanslı yıllarını yaşıyor. Çünkü uzaktan izlediğim kadarıyla dört dörtlük bir valiye sahip. Ne yazık ki bu ilimizin en büyük yönetim görevlisinin bir bardak çayını içemedim. Yüzünü göremedim. Makamında ziyaretine gidemedim. Olsun, gönüller bir olsun…

Yaşar Sarı kardeşimin haberini Kütahya Ekspres’te okudum. Sayın Vali, Kütahya Ticaret Borsası Elektronik Satış Salonu sezon açılışında konuşmuş ve üretimi yapan çiftçinin her aşamada desteklenmesinin önemine dikkat çekerek: “Çünkü milletimizin en büyük değeri üretimdir. Üretimi desteklemediğimiz, bir parçası olmadığımızda, karşımıza çıkan sorunları biliyoruz. Bunun çaresi, hak edenin hak ettiğin almasından geçiyor. Bizler ve sizler bu sürecin en önemli paydaşlarıyız” demiş.

Yerinde ve doğru bir teşhis. Sayın vali bu konuşmayı yaparken henüz Kütahya’da hasat yeni başlamıştı. Hububat alımları için hazırlık yapılıyordu. Bu konuşmanın ardından tam tamına 40 küsur gün geçti. Ama temas edilen konu çok önemli. Sayın valiye göre; temel görevlerimizden birisi ve belki de en önemlisi, çiftçi ile tüccarı buluşturup, rekabet ortamını sağlamaktır. Bu arz ve talep açısından da büyük bir önemi haizdir. Bu sürecin kesintisiz devam etmesi gerekir. Burada Ticaret Borsası öne çıkmaktadır. Ticaret Borsası hem güvenin sağlanması, hem çiftçinin rekabetçi bir ortamda değerlendirilmesi, hem de şeffaflığın sağlanması için gereklidir. Ticaret Borsası’nın bir diğer önemi, laboratuvar ve ekspertiz değerinin oluşturulmasında rol oynaması. Malın her türlüsünün değerine satılması, adil olan fiyatla tüccarla buluşturulmasında Ticaret Borsası’nın ağırlığı söz konusudur. Eğer çiftçi, elindeki ürünü değerine satabilirse gelecek yıl için morallenecek ve üretim gücünü birkaç katına çıkarabilecektir.

Sayın vali, milletimizin, en büyük değeri üretim derken bir açıdan da üretimin desteklenmemesinin çıkaracağı sorunlara da değiniyor. Dünyanın ciddi bir gıda sorunuyla boğuştuğu bir dönemde bunun ne derecede önemli olduğunu vurguluyor. İklim değişiklikleri, nüfus artışları, gıda ürünlerine fiyat baskısı dengeleri bozuyor. Artan taleplere karşı arzı artırmak zorundayız. Bu da hak edenin hak ettiğini almasıyla mümkün olabilecektir.

KÜTAHYA Ticaret Borsası hakkında bilgileri de sayın başkan Necati Gültekin’den öğreniyoruz. Borsa, 2018 yılından beri yeni binasındaymış. Bu arada Borsa çok ciddi krediler kullanmış. Bu krediler de 2022 yılı sonuna kadar bitecekmiş. Ama asıl önemlisi Kütahya Ticaret Borsası, sosyal sorumluluk projelerine ara vermemiş. Kütahya Borsası’nın Dünyanın ilk borsası olduğu tescil ettirilmiş. Coğrafi işaretlerle ilgili çok ciddi çalışmalar yapılmış. Birçok ürünümüz bu meyanda tescillenmiş. Kütahya Borsası alım ve satımda garantör hüviyetini koruyormuş. Eğer alan kişi çiftçiye borcunu ödeyemiyorsa bunu borsa ödüyormuş. İşleyiş modern hale dönüştürülmüş. Gelen bir ürün ilk etapta kantara giriyormuş. Üründen numune alınıyormuş. Elde edilen ürünün değerleri hem çiftçinin hem alanın ekranlarına yansıtılıyormuş. Burada da tüccar ürünün değerine göre fiyatını veriyormuş. Bu kapsamda TMO da tek fiyat verebiliyor ama ihaleye girmiyormuş. Fiyatlar sonrasında çiftçiye soruluyor: “Tüccara mı yoksa TMO’ya mı vermek istiyorsunuz?” deniliyor ve bundan sonra vatandaşın, üreticinin, çiftçinin tercihine göre sözleşme imzalanıyormuş.