Emekli olduktan sonra öğretmenlik kariyerini bu geleneksel sanata adayan Demir, 100 metrekarelik kendi atölyesinde bu nadir zanaatı canlandırıyor ve aynı zamanda ek gelir elde ediyor.
Emeklilik dönemini sporcular için geleneksel Türk okları ve yayları üreterek geçiren Demir, unutulmaya yüz tutan bu geleneksel mesleği gelecek nesillere aktarmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Festivallere katılarak çıraklarıyla birlikte ok atma etkinlikleri düzenleyen Demir, kendi atölyesini ziyaret eden insanlara ok ve yay yapım aşamalarını gösteriyor.
Mehmet Demir'in bu özel yeteneği sadece yerel düzeyde değil, uluslararası alanda da tanınıyor. Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş'un daveti üzerine Kahramanmaraş EXPO 2023 alanında bu geleneksel sanatı tanıtan Demir, 7 yıl önce görev yaptığı okulun müdürüne hediye olarak gelen bir yabancı ustanın ürettiği yaydan etkilenerek bu mesleğe yönelmiş.
Geleneksel Türk okçuluğuna olan bu bağlılık ve ilgi, Demir'in kendisi ve öğrencileri tarafından taşınan bir miras olarak görülüyor. Mehmet Demir, geleneksel yayları oluşturan malzemeleri ve yapım süreçlerini gelecek nesillere aktararak bu sanatın yaşatılmasına katkı sağlıyor. Bu yayların üretimi oldukça özgün bir süreci içerir; akağaç, manda boynuzu ve büyükbaş hayvanların tendonları (sinir) kullanılır ve yayın yapımı yaklaşık bir yıl sürebilir.
Demir, bu yayların yapım sürecini detaylı bir şekilde anlatarak, sinirin dövülmesi, parçaların benmari usulü kaynatılması, manda boynuzunun kullanılması gibi aşamaları vurguluyor. Yayın iç kısmına yerleştirilen sinir ve manda boynuzu, Türk yaylarının özgün özelliklerini oluşturur ve bu yayların at üstünde kullanımını daha rahat ve işlevsel hale getirir.
Mehmet Demir'in çabaları ve bu geleneksel Türk sanatına olan bağlılığı meyvesini vermiş; bugüne kadar 30'dan fazla organik yay üretmiş ve üçü dünya derecesi kazanmıştır. Türkoğlu Avasım Geleneksel Okçuluk Derneği Başkanı Talip Polat, halkın okçuluğa büyük ilgi gösterdiğini ve kulüplerinin çeşitli başarılar elde ettiğini ifade etmiştir. Demir ve öğrencileri, gelecek nesillere bu özel sanatı ve geleneksel Türk okçuluğunun tarihini aktarmak için çalışmalarına devam etmek istiyorlar.
ü