Balıkesir’in Sındırgı ve Kütahya’nın Simav ilçelerinde son dönemde meydana gelen depremler, bilim dünyasının dikkatini çekti. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Karaoğlu, bölgede yaşanan sarsıntıların sıradan tektonik hareketlerle açıklanamayacağını belirterek, “Depremler hibrit bir sistemin sonucu olabilir,” dedi.
Volkan sismolojisi alanında çalışmalar yürüten Karaoğlu, son aylarda 20 bini aşkın sarsıntının kaydedildiğini, bazı depremlerin ise bilinen fay hatları dışında gerçekleştiğini vurguladı. Bu durumun, bölgede alışılmışın dışında jeodinamik bir süreç yaşandığına işaret ettiğini söyledi.
“DEPREMLER, MAGMANIN KABUĞU ZORLAMASIYLA OLUŞMUŞ OLABİLİR”
Prof. Dr. Karaoğlu, Sındırgı’nın güneyinde Miyosen dönemi volkanlarının bulunduğunu hatırlatarak, bu alanların geçmişte yoğun volkanik faaliyetlere sahne olduğunu belirtti.
“Yer altındaki magma, kırık sistemlerinden geçerken hem dikine hem yatay yönde ilerleyip kendine yeni çatlaklar açıyor. Bu da küçük ölçekli depremleri tetikleyebiliyor. Dolayısıyla Sındırgı ve Simav çevresinde gördüğümüz depremler, yalnızca tektonik değil; magmatik kökenli etkilerin de dahil olduğu hibrit bir sistemin ürünü olabilir,” ifadelerini kullandı.
Karaoğlu ayrıca, bölgede jeotermal akışkanların ve sıcak su kaynaklarının bulunmasının, bu sarsıntıların oluşumuna katkı sunabileceğini söyledi.
“MAGMA SOKULUMUNU CİDDİ ŞEKİLDE TEST ETMELİYİZ”
Sındırgı ve Simav’da eş zamanlı depremlerin meydana gelmesinin yalnızca tektonik kuvvetlerle açıklanamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Karaoğlu, “Burada magmanın yer kabuğu içine sokulması ihtimalini ciddi şekilde test etmemiz gerekiyor,” dedi.
Karaoğlu, bu amaçla farklı üniversitelerden ve kurumlardan uzmanlarla birlikte jeofizik temelli bir araştırma ekibi kurduklarını, bölgede yapılacak bilimsel çalışmalarla yer altındaki olası magma sisteminin varlığının inceleneceğini açıkladı.