Temeli 1749 yılında I. Mahmud’un iradesiyle atılan Nuruosmaniye Külliyesi, Osmanlı mimarisinin önemli eserlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Külliye, III. Osman döneminde tamamlanarak 1755’te açıldı ve cami, hünkâr kasrı, medrese, sebil, imaret, kütüphane ile dükkanlarıyla şehrin mimari hafızasında yeni bir sayfa açtı.
Barok üslup ve dönemin ruhunu bir araya getiren külliye, hem estetik hem de fonksiyonel açıdan örnek bir yapı olarak değerlendiriliyor.
RESTORASYONLA KÜLTÜREL MİRAS CANLANDI
Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları, kütüphane ve Şehsuvar Valide Sultan Türbesi’nde aslına sadık bir anlayışla tamamlandı.
Kütüphanedeki kurşun üst örtü yenilenirken, dış cephedeki çimento ekleri modern ve tarihi dengenin korunması için yeniden yapıldı.
Türbenin kubbesi güçlendirilirken, içerisinde bulunan 19 sandukanın örtüleri tazelendi ve kalem işleri ihya edildi.
MİMARİ VE SANATSAL DEĞERLERİN KORUNMASI
Restorasyon çalışmaları, sadece fiziksel yapının korunmasını değil, aynı zamanda barok mimari ve Osmanlı sanatının detaylarını da gün yüzüne çıkarmayı hedefledi.
Bu sayede Nuruosmaniye Kütüphanesi ve Şehsuvar Sultan Türbesi, ziyaretçilerine hem tarihî hem de estetik bir deneyim sunmaya devam edecek.
GELECEK NESİLLERE KALICI MİRASI AKTARMA
Tamamlanan restorasyon, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Yapılan çalışmalarla, hem ibadet alanları hem de kültürel mekânlar, tarihî dokusuna uygun şekilde korunarak halkın hizmetine sunuldu.