Muğla’nın Fethiye ilçesinde yaşayan emekli fen bilgisi öğretmeni Rıfat Özdemir, doğaya olan ilgisini sürdürdüğü yürüyüşlerden birinde önemli bir keşfe imza attı.
Yaklaşık iki yıl önce yaptığı bir arazi gezisi sırasında, pelemir bitkisinin bilinen türlerinden farklı özellikler taşıyan bir örneğini fark eden Özdemir, gözlemlerinin ardından bunun yeni bir tür olabileceğini değerlendirdi.
Bitkiler konusundaki bilgi birikimi sayesinde detayları not alan Özdemir, vakit kaybetmeden akademisyenlerle iletişime geçti.
AKADEMİSYENLER TARAFINDAN DETAYLI İNCELEME YAPILDI
Özdemir’in bildirimleri üzerine Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Akdeniz Üniversitesi’nden uzman akademisyenler devreye girdi.
Yapılan çalışmalarda bitkinin yaprak, çiçek ve genel morfolojik özellikleri ayrıntılı şekilde incelendi.
Karşılaştırmalı analizler sonucunda, örneğin bilinen pelemir türleriyle örtüşmediği ve farklı bir taksonomik yapıya sahip olduğu belirlendi.
MOLEKÜLER ANALİZLERLE YENİ TÜR KESİNLEŞTİ
Bitkinin genetik düzeyde doğrulanması ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Moleküler biyoloji ve genetik alanındaki analizler, bitkinin daha önce tanımlanmamış bağımsız bir tür olduğunu net biçimde ortaya koydu. Bu sonuçlar, keşfin bilimsel açıdan geçerliliğini kesinleştirdi.
ULUSLARARASI BİLİM DÜNYASINDA YERİNİ ALDI
Tüm verilerin bir araya getirilmesiyle hazırlanan bilimsel tür tanımı, uluslararası saygınlığa sahip Phytotaxa dergisinde yayımlandı.
Denizli’nin Çameli ilçesi ile Muğla’nın Fethiye ilçesi arasında sınırlı bir alanda yayıldığı belirlenen bitki, bilimsel adıyla Cephalaria cameliensis, Türkçe adıyla ise “Çameli pelemiri” olarak literatüre kazandırıldı.
TÜRKİYE PELEMİR TÜRLERİNDE ÖNEMLİ MERKEZ
Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasan Yıldırım, pelemir cinsinin dünya genelinde yaklaşık 100 türle temsil edildiğini belirterek, bu türlerin neredeyse yarısının Türkiye’de bulunduğunu vurguladı.
Son keşifle birlikte Türkiye’deki pelemir türü sayısının 49’a ulaştığını, bunların 25’inin ise endemik olduğunu ifade etti.
YENİ TÜR İÇİN KORUMA UYARISI
Uzmanlar, Çameli pelemirinin dar bir yayılış alanına sahip olduğuna dikkat çekti.
Yaklaşık 1350–1850 metre rakımlarda, çoğunlukla yol kenarlarında yetişen bitkinin; yol çalışmaları ve aşırı otlatma nedeniyle risk altında olduğu belirtildi. Bilim insanları, bu yeni türün korunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.