Yaşam

Marmara Depremi'nden bu yana acısıyla yaşıyor

Sakarya'nın Akyazı ilçesinde yaşayan 57 yaşındaki Alaattin Elma, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde eşi ve üç çocuğunu kaybetti.

Abone Ol

Sakarya’nın Akyazı ilçesinde yaşayan Alaattin Elma, 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’de meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’ne Ömercikler Mahallesi’ndeki 4 katlı apartmanın ikinci katında yakalandı. Eşi Hanife (31), çocukları Aziz Mert (8), Buse (5) ve Şevval’i (3) depremde kaybeden Elma, yakınlarının yardımıyla 8 saat sonra enkazdan çıkarıldı.

O geceyi “Müthiş bir uğultu vardı, sallanma bile hissetmedim” sözleriyle anlatan Elma, kamyon çarptığını düşündüğünü, duvarın sırtına yaslanması nedeniyle sadece parmaklarını oynatabildiğini belirtti. Enkaz altındayken eşi ve çocuklarına seslendiğini ancak cevap alamadığını dile getirdi.

"ACI HERKESTE AYNIYDI"

Elma, hastaneden çıktıktan sonra annesinin evine geçtiğini ve yaşanan kaybın büyüklüğünü orada daha iyi anladığını söyledi. Oğlunun cenazesine deprem günü akşam saatlerinde, eşi ve iki kızının cenazesine ise ertesi gün ulaşıldığını ifade etti. “Derdi veren sabrı da veriyor. O gece yaşadıklarım bana malın ve mülkün geçici olduğunu öğretti” dedi.

Doğal afet olması nedeniyle yaşadığı acıyı bir nebze olsun kabullendiğini belirten Elma, “Normal şartlarda bir yakınını kaybeden aylarca toparlanamaz. Benim için de çok zor oldu ama yapacak bir şey yoktu” ifadelerini kullandı.

HAYATA TUTUNMA ÇABASI

Depremden sonra dönemin Kaymakamı’nın kendisine ne istediğini sorduğunu anlatan Elma, “Sadece iş istedim. Oyalanmam gerekiyordu” dedi. Fransız Kızılhaç’ta şoför olarak çalışmaya başlayan Elma, 12 Kasım Düzce Depremi sonrası bir hafta bölgede kalarak çocuklara yardım ettiğini belirtti. Bu süreçte tanıştığı mütercimle evlendiğini ve Emir adında bir oğulları olduğunu söyleyen Elma, “45 saniyede her şey bitebiliyorsa yeni bir kapı da açılabiliyor” dedi.

DEPREM GÜVENLİĞİ UYARISI

Elma, geçen yıllara rağmen o geceyi unutmadığını ve unutturmamaya çalıştığını vurguladı. Deprem güvenliğinin önemine dikkat çekerek, “O dönemde insanlar tedbir aldı ama zamanla unuttu. Herkes normal hayatına döndü. Sadece o acıyı yaşayanlar unutmuyor” dedi.