Gündem

KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat: “ZOR ZAMANLAR OMUZ OMUZA GEÇER”

Abone Ol
KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, KUTSO öncülüğünde ve Kütahya Valiliği himayesinde başlatılan Hatay’a bin adet “Kütahya Konteyner Kent” bağış kampanyasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Yardımseverlere bağış çağırısında bulunan Başkan Esin Güral Argat: “Zor zamanlar omuz omuza geçer. Biz hep birlikte omuz omuza vererek iyi günlere doğru yolculuğa çıkacağız ve bu zor günlerimizi üzerimizden akıtacağız” dedi.

KUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, asrın felaketi olarak kayıtlara geçen büyük depremin ardından başlatılan bağış kampanyasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. KUTSO Meclis Toplantı salonunda yapılan, basın açıklamasına Başkan Güral Argat’ın yanı sıra KUTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, KÜTBO, Tavşanlı, Gediz ve Simav Ticaret Odasının başkanları da katıldı. Yaşanan yıkımın bilançosunu açıklayan Esin Güral Argat, yaraların sarılması ve bundan sonraki olası depremlerde can kayıplarının azalması için önerilerde bulundu.

“DEPREMLE YAŞAMAYI MUTLAKA ÖĞRENMELİYİZ”

10 ili kapsayan depremin 13,5 milyon insanı doğrudan etkilediğini söyleyen Esin Güral Argat: “Deprem bölgesindeki soğuk kış şartları acımızı artırmakla birlikte maalesef kurtarma çalışmalarını da zorlaştırıyor. Deprem bizim en büyük gerçeğimiz. Biz depremle yaşamayı mutlaka öğrenmeliyiz ve bununla ilgili önlemlerimizi mutlaka almalıyız. Şunu her bir birey olarak idrak etmek durumundayız. Biz depremle birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Ama bununla nasıl yaşayacağımızı ve bunun üstünden nasıl geleceğimizi mutlaka öğrenmek durumundayız. Okul öncesi eğitimden itibaren bizim ana konularımızdan biri olmalı ki her seferinde daha organize olarak gidebilmeliyiz ve her acımızdan öğrenerek yol kat edebilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

KÜTAHYA’DAKİ DEPREMZEDELERE İSTİHDAM SAĞLANACAK

Başkan Güral Argat, depremin ekonomik yansımalarına da değindi. Afet bölgesinde yer alan 10 ilin toplam Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içerisindeki payının yüzde 9,3 olduğunu söyleyen Argat: “Afet bölgesinde yer alan iller toplam ihracatın yüzde 8,7’sini oluşturuyor. 2022 yılında 19,76 milyar dolarlık bu ihracatın, 10,52 milyar dolar ile yarısından fazlası Gaziantep’te gerçekleşmiştir. Hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamulleri, çelik, tarım ürünleri, tekstil ve hammaddeleri, hazır giyim ürünleri öncü ihracat kalemleridir. Aslında ilgili alan oldukça büyük ve ekonomik payı da üreten ve ihracat yapan bir bölge olması nedeniyle oldukça önemli. Bu gelişmelerle birlikte aslında önemli bir göç dalgası da hepimizin bildiği bir konu. Bölgeden batıya doğru göç dalgası olacak ve bununla ilgili çeşitli önlemlerin alınması gerekiyor. Bizim ilimizle ilgili şöyle bir talebimiz olacak. Aşağı yukarı 980 kişi geldi Kütahya’ya. Bu kişilerin mesleki profillerini biz almak istiyoruz ve o profillere göre en azından geçici bir süre de olsa işe yerleştirilmelerini sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜM VATANDAŞLARIMIZIN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR”

Başkan Güral Argat, depremin ardından KUTSO olarak yapılan çalışmalara da değindi. Haberi alır almaz organize olarak bir kampanya başlattıklarını açıklayan Argat: “Kampanyayı sosyal medya, SMS ve eposta aracılığıyla, yerel basınla duyurduk. Topladığımız nakdi yardımlar ile ısınma, giyim, gıda, hijyen olmak üzere pek çok çeşit malzemeyi bölgeye gönderdik. Odamız tarafından alınan 12 adet konteyner ev Hatay’a gönderildi. Alınan malzemeler ile gelen ayni yardımlar da Hatay’a ulaştırıldı. Ayrıca, Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğini yaptığım Gürok da KUTSO iş birliği ve AFAD koordinasyonuyla yardımlarını bölgeye gönderiyor. 11 Şubat 2023 tarihinde, Valilik iş birliği ile odamız tarafından, Hatay ilinde 1000 konteynerlik ‘Kütahya Konteyner Kent’ kurulmak üzere çalışmalarımıza başladık. Kütahya Valiliği, Kütahya Belediyesi, Kütahya Ticaret Borsası, Simav Ticaret ve Sanayi Odası, Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası, Gediz Ticaret ve Sanayi Odası’nın destekleriyle çalışmalarımızı yürüteceğiz. ‘Kütahya Konteyner Kentimizi’ afet bölgesinde bir an önce hayata geçirmek için çalışacağız. Bu konuda yardım edebilme gücü olan tüm vatandaşlarımızın desteğine ihtiyacımız var. Deprem bölgesine gönderilen her konteyner ev şu anda deprem sonrasında zorlu koşullarda yaşayan vatandaşlarımızın hayatını bir nebze de olsa kolaylaştırıyor. En temel haklardan biri olan barınma konusunda vatandaşlarımızın bizlere destek vereceğine inanıyorum” diye konuştu.

“BÖLGEYE ÖZGÜ POLİTİKALAR UYGULANMALI”

Ekonomilerin yeniden inşa sürecinin doğal afetten etkilenen her ülkeye özgü olması gerektiğini aktaran Güral Argat: “Afet sonrası bölgesel kalkınmanın hızla sağlanması açısından KOBİ’lere yönelik ve KOBİ’leri merkeze alan özel politikalar geliştirilmesi gerekmektedir. Önerilerimiz ise şu şekilde: Deprem, ülkemizin Gayrisafi Hasılasının en az yüzde 6’sı büyüklüğünde ekonomik etkiye neden olacak. Ayrıca söz konusu bölgelerimizin demografik durumu nedeniyle ortaya çıkan hassasiyet ile sınır bölgeleri olması sebebiyle bölgedeki demografik dengeye dikkat edilerek politikaların yürütülmesinin önemli olduğunu öngörüyoruz. Bu kapsamda depremin sosyal, demografik ve ekonomik etkileri ele alınırken konu kısa ve orta vadelerle değerlendirilmeli, deprem bölgesi ile deprem dışı bölgeler olmak üzere iki kategoride durum ele alınmalıdır. Kısa vadede yapılması gereken konular acil barınma, ısınma ve gıda olmak üzere temel ihtiyaçların karşılanmasıdır aslında. Deprem bölgesinde maddi olanakların kısıtlılığı göz önünde bulundurularak temel gıda maddeleri üzerinden alınan KDV’nin belirli bir süre alınmamasıdır. Bu kapsamda KDV’li ürün alıp KDV’siz satan mükelleflerin iade taleplerinin ivedi bir şekilde yerinde getirilmesi önem arz etmektedir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza yardım için seferber olmuş yardımseverlerin Kızılay ve AFAD’a bağışlanmak üzere yaptıkları satın almalarda KDV’nin istisna tutulması yardım bütçelerinin daha geniş ve esnek kullanılmasına olanak sağlayacaktır. Depremzede çocuklarımızın eğitime en hızlı dönmelerini sağlayacak şekilde devlet parasız yatılı okullarında olanaklar sağlanması, özel okulların burs olanaklarının teşvik edilmesi, belirli bir oranda depremzede öğrencilerin burslu okullara kabulüne imkân sağlanması değerlendirilebilir. Depremzede çocuklara yönelik burslar doğrudan doğruya gider yazılabilmelidir. Depremde araçları zarar görmüş depremzedelerin yeni araç alımlarında belirli bir oranda ÖTV ve KDV desteği sağlanması mümkündür. Deprem bölgesinde KDV iade alacağı olan işletmelerin iadelerinin en hızlı şekilde karşılanması adına bürokratik engeller azaltılmalı, bölgede bekleyen iadeler en azından indirimli teminat uygulama sisteminden yararlandırılmalıdır” açıklamasında bulundu.

“ÜYELERİMİZE AFET FARKINDALIK EĞİTİMLERİ VERİLECEK”

Bölgesel olarak Kütahya’nın da deprem kuşağında olduğunu söyleyen Esin Güral Argat: “Dolayısıyla biz Kütahya olarak da neler yapmalıyız, hangi tür aksiyonlara geçmeliyiz? Bununla ilgili de öncelikle AFAD iş birliği ile üyelerimize ve üye ailelerimize afet farkındalık eğitimlerini odamız aracılığıyla hızlı ve yaygın bir şekilde yapma kararı aldık. Çok kısa bir zamanda planlamasını yapacağız. Farkındalık ve bilgi sahibi olmak öncelikle can güvenliğini artırıcı önemli unsurlardan birisi. Onun dışında da böyle bir afet sonrasında yaraların sarılması ve normalleşmeye dönülmesi için alınacak önlemlerin önceden bilinmesiyle normalleşmeye daha hızlı geçilecektir. Bu eğitim çalışmalarıyla öncelikle bunun bir şekilde yaygınlaştırılmasını arzu ediyoruz ve bununla birlikte yapılan müdahale planlarında her bir birime, her bir kuruma düşen sorumluluklarının ne olduğunun bilinmesi ve bunun yaygınlaştırılması için de ilgili birimlerle görüşmelerimizi yapacağız. Kurumlar ve en ileriye giderek bireyler bazında afet müdahale anında neler yapılmalı ve ne şekilde yapılmalı bununla ilgili olan planların yaygınlaştırılmasını arzu ediyoruz. Bu planların olduğunu biliyoruz ancak daha fazla bilinirliğinin artması konusunda KUTSO olarak desteklerimizi vereceğiz” ifadelerini kullandı.

“DEPREM İZOLATÖRÜ ZORUNLU HALE GETİRİLSİN”

Başkan Güral Argat, Kütahya’da alınabilecek önlemleri şu şekilde sıraladı: “Kütahya Şehir Hastanesinde uygulandığı gibi aslında 3 kat ve üzeri binalarda deprem izolatörünün zorunlu hale getirilmesini öneriyoruz. Çünkü depremin etkisini üst katlara doğru düşüren ve Kütahya’da da hali hazırda uygulanmış bir teknik. Bunun zorunlu haline gelmesi bundan sonraki inşaatlarda yıkımların önünü oldukça kesecek ve can kayıplarının önüne geçecektir. Zemin iyileştirilmelerinin zorunlu olması gerekiyor. İlimizde 99 öncesi bina envanterinde oldukça yüksek bir oranımız var. Bununla ilgili de kentsel dönüşüne ihtiyaç var, parsel bazından ziyade ada bazında planlamalarla ve ilave katlar verilerek kentsel dönüşümün hızlandırılması ve binaların tamamının depreme uyumlu hale getirilmesini ivedilik olarak görüyoruz. OSB’lerde özellikle depremle ilgili envanterin tutulması ve deprem toplanma alanlarının oluşturulması üzerine belli bir alanın bu söylediğim konularla ilgili ayrıştırılması için bir çalışma yapılmasını doğru buluyoruz. Dolayısıyla bunu zorunlu olarak bütün OSB’lerde belli bir yüzde alanı deprem envanter stok alanı ve deprem anında toplanma alanı olarak belirlenmesi ve OSB’ler tarafından bu organizasyonun yapılmasını önemli buluyoruz. Bu konuyla ilgili de çeşitli yönetmelik ve regülasyonların bir an önce hazırlanması fayda sağlayacaktır diyoruz.”

“ÜZÜNTÜMÜZÜN TARİFİ YOK”

Esin Güral Argat açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bireysel olarak aslında hepimizin sorumluluğu var. Deprem gibi afet süreçlerinden bu sorumluluklarımızı yerine getirirsek çıkabiliriz. Sadece denetimden bekleyemeyiz, sadece verilen proje onaylarından bekleyemeyiz. Biz bireysel olarak kendi hayatımızı, kendi yaşadığımız alanları, kendi çocuklarımızı gönderdiğimiz okulları kendimiz denetleyip işin takipçisi olmak durumundayız. Aslında bu bir zihniyet değişimi, dönüşümüdür. Herkesin hayatı çok kıymetli. Öncelikle biz sahip çıkmalıyız. Bütün sorumluluk öncelikle kendimize aittir. Zor zamanlar omuz omuza geçer. Devletimiz güçlü, halkımızın sağduyusu çok yüksek. Zor zamanlarımızda biz hep birlikte omuz omuza vererek iyi günlere doğru yolculuğa çıkacağız ve bu zor günlerimizi üzerimizden akıtacağız. Hepimizin bir sorumluluğu var. Hepimize geçmiş olsun, hepimizin başı sağ olsun. Üzüntümüzün tarifi yok.”  CANSU AYDEMİR