Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral: “KÜTAHYA MARKA KENT OLMAK İÇİN TÜM FAKTÖRLERE SAHİP”

Kütahya’nın marka kent olabilmesi

Kütahya’nın marka kent olabilmesi için gerekli bütün özelliklere sahip olduğunu söyleyen KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, bu fırsatların ekonomiye çevrilemediğini vurguladı. Güral: “Ben’ değil ‘biz’ düşüncesinin geliştirilmesi ile marka şehir olma yolunda önemli adımlar atan yeni bir Kütahya doğacaktır” dedi.

Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KUTSO) Aralık ayı olağan meclis toplantısı, KUTSO toplantı salonunda gerçekleştirildi. KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, Yönetim Kurulu Başkanı Esin Güral Argat, Meclis Üyeleri ve Meslek Komite Başkanlarının katıldığı toplantıda, gündem maddeleri görüşüldü. Toplantının dilek ve temenniler kısmında bir sunum gerçekleştiren KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, Kütahya’nın marka kent olması için izlenebilecek yol haritası üzerine açıklamalarda bulundu. 93 yılındaki bir raporu örnek vererek konuşmasına başlayan Nafi Güral, Kütahya’nın o yıllarda kişi başına milli gelir dağılımında pek çok büyük şehiri geride bırakarak beşinci sırada yer aldığını söyledi. Günümüzde ise, illerin gelişmişlik düzeyini gösteren beş dereceli haritada Kütahya’nın 3. derece grubunda yer aldığına dikkat çekti.

“KÜTAHYA’YI GELİP GÖRME MERAKI UYANDIRILMALI”

Nafi Güral, Kütahya’nın marka kent olabilmesi için öncelikle toplumun bütün katmanlarının bir arada, aynı idealler çerçevesinde, aynı hedefe yönelik çalışması gerektiğini vurguladı. Bunun için öncelikle yol haritası belirlenmesi gerektiğini ifade eden Güral: “5N 1K mantığı ile nerelerde, ne zamanlarda, neler, nasıl ve kimlerle birlikte yapmamız gerektiğini paydaşlarımızla varacağımız mutabakat çerçevesinde stratejik kararlar alınmasını  sağlamaya çalışmalıyız. Kütahya’yı gelip görme merakı uyandırılmalı. Böylece turizm başta olmak üzere ulusal ve global yatırımların Kütahya’ya gelmesinin büyük ölçüde sağlanmış olacağı düşünülmektedir. Bu başarılara ulaşabilmek için öncelikle Kütahya halkı, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerimiz, yerel yönetimler, siyaset olmak üzere beş erk ile birlikte ortaklaşa ekip çalışması yapılması gerektiğini olmazsa olmaz mecburiyet olarak görüyoruz. Biliyoruz ki, beş erk samimiyetle bir arada olmazsa hizmet üretilemez, hele hele bu erkler arasında uyuşmazlık olursa, kent durağan süreç içine girer” ifadelerini kullandı.

“KÜTAHYA, 7 BİN YILLIK TARİHE SAHİP”

Kütahya’nın marka kent olması için gerekli tüm faktörlere fazlası ile sahip olduğunu söyleyen Başkan Güral, ilin özelliklerini sıraladı: Güral: “Kütahya’nın konumuna baktığımızda, İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Antalya, Bursa, Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Denizli, Konya, Eskişehir gibi Türkiye ekonomisinin ve nüfusunun yüzde 60’dan fazlasını barındıran büyük şehirlere 70 ile 350 km. arasında yakınlıkta olması çok büyük avantajdır. Kütahya, 7 bin yıllık tarihe sahip. Pek çok medeniyetin gelmiş geçmiş olması, Frigya Krallığı medeniyetinin izlerini hala görmek mümkün. Frigyalılardan sonra Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu İmparatorluğu, Germiyanoğlu Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu da bu topraklarda yaşamış ve izler bırakmış. Anadolu’nun en iyi  korunmuş Aizonai antik kentinde Zeus tapınağı, 15 bin kişi kapasiteli tiyatro, hemen bitişiğindeki 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsası asırlara meydan okuyarak hala dimdik ayakta. İlk toplu iş sözleşmesinin yapıldığına dair kitabelerin varlığı da Aizonai antik kentinin değerine değer katıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu, Kütahya’nın Domaniç ilçesinde başladı. Hayme Ana’nın, torunu Osman Gazi’yi salladığı Mızık Çamı, hala muhafaza ediliyor. ‘Ordu’lar, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri’ komutunun verildiği 137 bin şehit verdiğimiz Dumlupınar meydan muharebesi Dumlupınar ilçemizde kazanıldı. Bölgede çok sayıda şehitlik, anıt ve müze bulunuyor” diye konuştu.

“MARKALARDA ‘KÜTAHYA’ ADININ GEÇMESİ İLİMİZİN İSMİNİ ZİHİNLERE KAZIYOR”

Kütahya’da stratejik bor başta olmak üzere, 48 değişik madenin olduğunu aktaran Nafi Güral: “Jeotermal kaynaklar bakımından da zengin bir iliz. Ilıca, Yoncalı, Murat Dağı, Eynal, Emet, Tavşanlı, Dereli gibi kaplıcalarımız bulunuyor. Ata mirası çini sanatının günümüzde geliştirildi ve her evde mutlaka bir çini obje var. Arkeoloji Müzesi, Çini Müzesi, Sıtkı Usta Müzesi, Yer Altı Kaynakları Müzesi, Hava Er Eğitim Tugayı içinde, halka açık Arkeoloji Müzesi, Kossuth Müzesi ve 76 bin parçadan oluşan NG  Müzesi gibi son derece değerli ziyaret yerlerine sahibiz. Çok sayıda musiki ve resim çalışmaları yapılan topluluklarımız mevcut. Günümüzde Dönenler Cami olarak kullanılan, Konya’dan sonraki en değerli Mevlevi dergâhı olan Celâleddin Argun dergâhı Kütahya’da. Evliya Çelebi Kütahyalı. Ermeni olduğu için toplum tarafından kabul edilmesi tereddüt edilen, 2003 yılında Fransa’da heykeli açılmasıyla hatırlanan Kütahyalı Gomidas’ın işlenebilecek hatıraları toplum tarafından kabul edilmesi halinde turizm anlamında önemli bir fırsat. Topraklarımızın yüzde 53’ü orman. 250’den fazla yerel firma, şirket veya markası içinde ‘Kütahya’ adının geçmesi neticesinde ilimizin ismi zihinlerde yer ediniyor” şeklinde konuştu.

“ARTILAR VE FIRSATLAR EKONOMİYE ÇEVRİLEMİYOR”

Nafi Güral, Kütahya’nın sahip olduğu önemli özeliklerinin yanı sıra olumsuz özelliklerini de açıkladı. Kütahya’nın artılarının ve fırsatlarının ekonomiye çevrilemediğini vurgulayan Başkan Nafi Güral: “AB Avrupa konseyi tarafından  24 Mart 1993’de Kütahya’ya verilen, sevincimizden caddelerde çok sayıda totem üzerinde toplumla paylaştığımız EUROPEAN DİPLOMA’dan yararlanılması bir tarafa, 1994 yerel seçimlerden sonra caddelerdeki totemleri kaldırıldı, izlerinin silinmesi için özel gayretler sarf edildi. UNESCO yaratıcı şehirler ağı sıfatımızın değerlendirilmemesini üzülerek izliyoruz. Eksilerimizin bertaraf edilmesi ve marka kent Kütahya hedefine ulaşılabilmek için; halk, sivil toplum kuruluşları, üniversitemiz, yerel yönetimler ve siyasi erkler bir arada, var gücümüzle çalışmaya başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılı ve hükümetimizin 2023 vizyonu içerisinde, ülkemizin ulaşması gereken hedefleri olduğu gibi, Kütahya’nın da bu vizyon ekseninde kendi hedeflerini belirlemesi ve bu hedefe ulaşma yolunda gayret göstermesi önemlidir. Erklerin  uyumlu çalışması ve “ben” değil “biz” düşüncesinin geliştirilmesi ile mesafeler kısalacak ve zenginleşen, daha fazla istihdam yaratarak ve üreterek, marka şehir olma yolunda önemli adımlar atan yeni bir Kütahya doğacaktır” diyerek sözlerini tamamladı. CANSU AYDEMİR