Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından "Boykot ve Helal Gıda" konulu konferansta konuşan konuşmacılar, helal gıdanın insan bedeni üzerindeki etkileri ile boykot meselesinin detaylarını anlattı.
Konferansta ilk konuşmayı yapan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Öğretim Üyesi Dr. İdris Tüzün, helal lokmanın insan bedeni üzerindeki etkilerine dair bilgiler verdi.
Helal gıdaların maddi ve manevi hayata etkilerinin olduğunu vurgulayan Tüzün, şunları söyledi: “Aldığımız şeylerin helal olması gerekiyor, yoksa manen zarar görürüz. Eskiden ordular şehirleri, kaleleri fethederdi. Ama günümüzde manevi fetihler ve işgaller var. Özellikle gıda konusunda Türkiye tamamen işgal edilmiş durumda. Yahudi sermayesi tarafından kuşatılmış. Daha kötüsü ise beyinlerin işgal altında olması. Bizim bir çeki düzen vermeye başlamamız lazım. Öncelikle, kendimizi nefsani arzulardan arındırmamız gerekiyor. Aile hayatımıza bir ihsan duyarlılığı kazandırmamız lazım.”
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Genel Sekreteri Hayreddin İşbilir ise Türkiye’de üretilen ürünlerdeki katkı maddelerine dikkati çekti.
Türkiye’de üretilen birçok gıda ürünü için yaklaşık 4 bin temizlik ve kozmetik ürünleri için ise 8 bin katkı maddesinin ithal edildiğini hatırlatan İşbilir, “Maalesef bu katkı maddelerini üreten ülkeler gayrimüslimler. Gayrimüslim ülkelerdeki üreticiler yine gayrimüslim. İslami ve hassasiyeti yok. Hassasiyeti olmayan gayrimüslimlerden gelen bu katkılar bizim dinimizce İslam'a göre denetim mekanizmasından da geçmediği için bunlar şüpheli kategorisinde değerlendiriliyor.”
Ürünlerdeki “şüpheli” durumlardan dolayı insanların güvenilir gıda arayışında olduğunu da aktaran İşbilir, “İşte biz GİMDES olarak tam da burada devreye giriyoruz. Şimdiye kadar 20 binden fazla ürüne, binden fazla şirkete helal ve tayyip ürün sertifikası verdik. İnsanlarımız bunu GİMDES internet sitemizde yayınlıyoruz. İnsanlarımız güvenli, helal, sağlıklı gıdaları buradan takip edebilirler.” dedi.
İşbilir, boykot konusunda da “Dinimiz, Müslümanlar olarak birbirimizi sevmemizi emrediyor. Bu sevgi kuru kuruya olmaz. Eğer sevdiğimiz bir insana bir zarar verildiğini görüyorsak onu gözümüzle veya medyayla duyuyorsak buna bir tepki koymamız lazım. Eğer ben kardeşime zarar veren düşmanları savaşamıyorsam, öldüremiyorsam, yok edemiyorsam, onlara tepki koyamıyorsam o zaman siyonist firmaların içimizde besleyip büyüttüğümüz firmalarını, kurumlarını söküp atarak boykot etmemiz lazım.” Diye konuştu.
Konferansın ardından İşbilir ve Tüzün’e günün anısına hediye takdim edildi.
Haber: Bünyamin Doğan